Bugün yüreğimiz, acı bir haberle sızladı. Önceki gün köşemde bahsettiğim kazada yaralı olarak hastaneye yetiştirdiğimiz sevimli kedi, yapılan bütün müdahaleye rağmen hayata veda etti.
Bu haberi alır almaz içimde bir boşluk hissettim. Bu küçük canlının yaşamını kaybetmesi, sokak hayvanlarına duyduğumuz üzüntüyü bir kez daha derinden hissettirdi.
O kedi, sadece bir sokak hayvanı olarak görülmeyi hak etmiyordu. O, sevgi dolu bir varlık, yaşam dolu bir ruhtu. Aramızdan ayrıldığında, sadece bir kaza sonucu kaybolmadı, aynı zamanda umutlarımızın ve çabalarımızın da bir parçasıydı. Ona yardım etmek, ona sevgi göstermek için çabalayan insanların umutlarıydı. Ancak şimdi, o umutlar birer birer yerle bir oldu.
Bu yazıyı yazarken içimdeki üzüntüyü tarif etmek zor. O kedinin gözlerindeki umutsuzluk ve çaresizlik, hala zihinlerimde canlanıyor. Sokak hayvanlarına karşı duyarlılığımız, bir değişimin başlangıcı olabilir. Daha fazla can kaybının yaşanmadığı, sokak hayvanlarının mutlu bir yaşama kavuştuğu bir dünyayı hayal etmek zor olmasa gerek.
Unutmayalım ki, her bir canlının hayatı önemlidir. Sokak hayvanlarına sahip çıkalım ve onlara sevgi ve şefkat sunalım. Belki de bu şekilde, daha az üzücü haberler alırız. Minik dostumuzun ölümüne anlam katmak ve gelecekte daha iyi bir dünya yaratmak için elimizden geleni yapalım.
Görüşmek üzere…