Yazımızın başlığı fırsatçılık.. Evet bu piyasa fırsatçılığı. Özellikle de esnafın, sanatkarın yaptığı fırsatçılık. Durup dururken her şeyin fiyatını her gün kafasına estiği gibi değiştirenlerin fırsatçılığı.
Esnaf arkadaşlar ne oluyor sizlere böyle? Bir kase çorba 70-80 lira, bazı yerlerde 100-125 lira. Bunun maliyeti nedir? Bir tas çorbanın maliyeti çok olsa 10-15 lira. Bu en basit örneklerden biri. Tavuk döner, köfte, kuru fasulye, pilav vs tutturduğunuz rakama satıyorsunuz. Sanayiye gidiyorsunuz bir vidayı sıkmak için 200-300 lira alıyorlar. 150 liralık bir ürünü maliyeti 750 lira diyerek bir de üzerine işçilik ekleyip şişiriyorlar. Yani sizin anlayacağınız soyuluyoruz resmen.
Evet enflasyon var ama sizin yaptıklarınız iyi niyet boyutundan fırsatçılık boyutuna geçiyor. Bunlara müdahale edip dur diyecek bir makam yok mudur? Sanayideki motor ustası “aylık 150 bin lira kar etmezsem burada niye durayım” diyor. Bu artık tamamen şımarıklık, soygunculuk.
Mesleğini yapanlar elbet de kınanmaz, aksime saygı duyulur. Ama bu ülkede bir öğretmen, bir eğitimci dahi 30-35 bin lira alırken, kalkıp “150 bin lira kazanmazsam niye burada durayım” demek senin hakkın değildir. Tamam, serbest piyasa ekonomisi var, her dileyen dilediği fiyatı belirler anladık da hem piyasa, hem de gelir adaletsizliği iyice bozuk. Gelir eşitliği diye bir şey yok ülkede. Kitleler arasındaki uçurum iyice büyüdü. Orta direk diye bir şey kalmadı. Ya fakirler, geçimini zor sağlayanlar var, ya da parasının hesabını bilmeyen, haksız kazanç da elde edenlerin içinde olduğu çok zenginler var. Milyonlarca harcayarak bir işletme kurup yanında en az 20-25 kişiye ekmek kapısı sağlayan, ancak gelirleri devlet tarafından belirlenen bir gazete sahibi ile bir vidayı 300 liraya sıkan, bir tas çorbayı 100 liraya satan esnafın kazancı arasında dağlar kadar fark var.
Esnaf arkadaşlar, fırsatçılığı bırakıp biraz da geçimini zor sağlayan insanların durumunu düşünürseniz ve fırsatçılık yapmazsanız iyi olur düşüncesindeyim.