Okullar açılıyor ve ilkokul birinci sınıfa başlayacak olan çocuklar ile ebeveynlerinde ayrı bir heyecan söz konusu.
Çocuk için okula başlamak, yeni bilgiler edineceği yepyeni bir dünyanın başlangıcı, sosyal ve duygusal açıdan da çocuk için büyük bir değişikliktir. Çünkü Çocuk, aileden ayrılarak yeni ilişkiler kuracağı bir gruba girerek okul hayatıyla yeni tanışacak ve bu durum çocuk ve anne-baba için yaşanan bu tatlı heyecanın yanı sıra birçok belirsizlik de oluşturur.
“Çocuğum ilk gün ağlayacak mı?”, “Arkadaşları ile uyum sağlayabilecek mi?”, “Okulda başarılı olacak mı?”, “Sorumluluklarını yerine getirebilecek mi?” "Öğretmeniyle uyum sağlayabilecek mi?" gibi pek çok soru, ailelerin kafasını meşgul edebilir.
Bu uyum sürecinde her çocuğun tepkisi farklılık gösterebilir. Bu konuda ebeveynlere genel bazı önerilerde bulunabiliriz:
*Okullar açılmadan önce çocuk hangi okula gideceği, okulda arkadaşları ve öğretmenleriyle neler yapacağı, gibi konularda psikolojik yönden hazırlanmalı.
*Okulun ilk günlerinde çocuk annesinden ayrılmak istemeyebilir, ağlayabilir. Bu konuda onu anladığınızı, sınıfın dış kapısında beklediğinizi sakin bir dille anlatın, onu yargılayıcı, "sen bebek misin?" "bak herkes kalıyor niye korkuyorsun?" gibi söylemlerden uzak durun.
*Olumlu ve sizi hayata hazırlayan okul deneyimlerinizi çocuğunuzla paylaşın.
*Çocuğa okulu abartarak, okulun çok eğlenceli ve onun çok mutlu olacağı bir yer olarak tanıtırsanız daha sonra çocuğun hayal kırıklığına uğramasına veya okuldan soğumasına sebep olabilirsiniz
*Okul açıldı diye oyuncakları raflara kaldırmayın. Çocuğun ders çalışma ve oyuncakları ile oynamasında rehberlik yapın.
*Okulun özelikle ilk günleri, çocuğunuza üzülüp “bugün gitmesen de olur.” gibi yanlış yönlendirmelerde bulunulmamalıdır.
*Okul, öğretmen veya arkadaşları ile ilgili ufak bir olumsuz yorumunuzun büyük etkileri olabileceğini hatırlayın. Örneğin çocuğunuz okula gitmeyi istemediğini dile getirdiğinde ‘okula gitmezsen öğretmenin sana kızar’ ya da ‘okula gitmezsen kötü/yaramaz çocuk olursun’ gibi yorumlarınız onun kaygısını ve okulla ilgili olumsuz düşüncelerini besleyecektir.
Genel anlamda ise çocukların genel bir sağlık taramasından geçmesi, görme ve işitme testi yaptırılması, diş ağrısı yaşamadan diş kontrollerini yaptırılması, aşı kontrollerini ve eksik aşıların tamamlanması gerektiğini, kan ve vitamin düzeylerine baktırılması çok önemli. Ara sınıflara devam edecek öğrencilerde ayrıca yaz döneminin nasıl geçirildiği, geçmiş dönemlerde yapılan ders çalışma veya diğer eksiklerinin gözden geçirilmesi, daha olumlu ve başarılı bir yıl için nelerin yapılabileceği aile ve çocuk olarak birlikte konuşulması. İki üç ay serbest bir yaz döneminden sonra uyku saatlerinin yeniden planlanması, telefon, tablet, sosyal medya kullanımlarında belli sinirlerin ortaklaşa belirlenmesi, dijital dünya ve uygulamalarına dönük yasaklamalar ve sert tedbirlerin kısa vadede geçici çözümler yaratacağına dikkat çekilen çalışmada, akıllı cihaz kullanımıyla ilgili çocuklara iyi örnek okulla birlikte sayfalarca test çözmek, sayfalarca kitap okumak ya da saatlerce sabit kalıp ders dinleme alışkanlığı öğrenciyi zorladığında en azından ilk ünitelerin ilk konuları ile ilgili ailenin destek olması, öğrencinin rol model aldıkları aile büyükleri, dayı, teyze, hala, kuzen gibi yakınları tarafından motive edilmek, öğrenci için ilham verici olacak, onlara iyi hissettirecektir.
Okul araç gereçlerinin ve kıyafetlerin gözden geçirilmesi ve eksiklerin giderilmesi.
Sağlıklı beslenme programı oluşturulması, uyku düzenin dikkat edilmesi ve hijyen kurallarını detaylıca anlatılması gerekir.
Aileler okul hakkında konuşurken çocuklarının yaş özelliklerini göz önünde bulundurmalıdır. Örneğin ilköğretim beş, altı ve yedinci sınıftakilere, lisede okuyanlara arkadaşlarıyla buluşmalarının nasıl geçtiği ve benzeri sorular sorulabilir. Ergenlik dönemi akran ilişkilerinin önemsendiği bir dönemdir. Daha küçük yaştakilere de yeni arkadaşlar yeni bilgiler öğreneceği konusunda özendirici, olumlu şeyler söylenmelidir.
Çocuğunuzla iletişim halinde olur onu yargısızca dinlerseniz çocuğunuz da size rahatlıkla her şeyini anlatabilecektir.
Ebeveyn olarak okul yönetimi ve rehberlik servisleri ile iletişim halinde olmaları gerekir.
Rukiye Orhan
ESODER (Eğitim Sorunları Derneği) Başkanı