Merhaba bendeniz, Ahmet Kılıç…
Bundan böyle İleri Gazetesinde sizle sık sık bir araya geleceğim… Görüp yazılamayan, bilinip de anlatılamayanları sizlere ulaştırmak gibi bir görevim olacak.
Biliyorum ki zamanla en az sizi sevdiğim kadar seveceksiniz beni…
Gelelim ilk konumuza…
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta içinde 19-20-21 Ağustos tarihleri arasında CHP’liler Düzlerçamı’nda “Gençlik Kampı” etkinliği düzenledi. Gençlik Kolları Başkanı Musa Gül ve yönetiminin emeği olarak kayıtlara geçen bu eğlenceli etkinlikte güzel çalışmalar yapıldı.
Hababam Sınıfı temalı eğlence de her şey mükemmel olarak bitecek ve müthiş bir fiyonk atılacaktı ki iğrenç bir iddia her şeyi alt üst etti. İddialar yenilir yutulur cinsten değil. Yaslanın arkanıza ve ağzınızın açık kalacağı iddiaları bir de siz okuyun.
Bir belediye başkanının yakını olan parti yöneticisi gençlik kampında gece alkollü eğlencenin sonunda öylesine sarhoş olmuş ki ne yaptığını bilmez hale gelmiş. Bağırıp çağırıp naralar atarken bir çadırın içine rast gele girerek herkesi rahatsız etmiş. Bu koca il yöneticisi arkadaş, çadırına girdiği henüz yeni buluğ çağındaki genç bir kıza olmadık tacizler yapmaya başlamış. Genç kızın çığlıklarına aldırış etmeyen bu arkadaş tacizine devam edince ortalık ayağa kalkmış. Uyuyanlar uyanmış ve il yöneticisi bu sarhoşu kamp dışına atmışlar.
Genç kız büyük korku yaşarken yetkililer olayı örtbas etmeye, “O aslında bunları yapmaz. Aramızda halledelim ve özür diletelim” demeye başlamışlar. Tacize uğrayan genç kız savcılığa giderek şikâyetçi olmayı düşünürken olayları duyan ablası da bu fikre destek vermiş.
Sizin anlayacağınız isimleri ve fotoğrafları bizde saklı tacizci parti yöneticisiyle, tacize uğrayan genç kızın durumu İl Yönetimine de yansıyınca ‘skandal’ niteliği oluşmaması için ısrarla örtbas edilmeye çalışılmış. Bugün yarın tacize uğrayan genç kız şayet baskılara boyun eğerek savcılığa gitmez ise biz isimler ve resimleri de paylaşacağız. Ha, olay savcılığa intikal ederse de boy boy yayınlayacağız ama şu iyi bilinmeli ki örtbas edilmesine asla izin vermeyeceğiz.
Yazımızı mutlaka okuyacak ve okutulacak olan o genç kıza ve ailesine buradan mesaj göndermeliyiz ki, biz sonuna kadar arkasındayız. Kimseden korkmasın, çekinmesin…
Her kim olursa olsun yaptığı ahlaksızlığın bedelini mutlaka ödemelidir. En küçük bir taciz olayında ortalığı haklı olarak ayağa kaldıran bu sözde sosyal demokratların içlerindeki çürük yumurtaları bir an önce ayırmalı ve yaşanan kirliliği temizlemelidir…
Herkes bilmeli ki, kimse yazmasa, kimse duymasa Ahmet Kılıç’tan kaçmaz…