İslam dünyasında en çok bilinen dini terimler araştırması yapsak ilk beşe girecek olan besmeledir. Ailede ilk öğretilen terimlerin de başında gelir. Yemeğe besmeleyle başlanılır. Evden besmeleyle çıkılır. Bir şeyin kapağı besmeleyle açılır. Kapı besmeleyle açılır.
Yani her işe besmele ile başlamak kadim bir inanış ve uygulamadır. Uygulayanlar gerçekte gerekçelerini de bilmez. Uygulayıcılık bizim Müslümanlarda teamül olmuş. ‘’Sebebini sorma, yap git işte’’ der gibi halimiz.
O zaman bu güzel uygulamamızın derinliklerine ya da sebeplerine bir bakalım da işlerimiz daha anlamlı olsun. Aslında başına Kurandan bir cümle daha ekleriz ve ‘’euzü besmele’’ şeklini alır.
Euzü Besmele: Euzü billahi mineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim.
Anlamı ise: Kovulmuş şeytanın şerrinden sana sığınırım, Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.
İstiaze(sığınma) kelimesinin Kurandaki ayeti ise: “Kur’an okuyacağın zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (en-Nahl 16/98)
Besmelenin Neml Suresi 30. Ayetteki Arapçası budur bildiğiniz gibi.
- Kur’an-ı Kerîm’de (Tevbe Suresi hariç) tüm surelerin başında Besmele vardır. Bazı İslâm alimlerine göre kendisi de tek bir ayet olan Besmele Kur’an’da 113 defa geçmektedir.
İkisinin bir arada olmasından dolayı anlamını da bir bir içine geçiştirerek vereceğim. Allah’ın Kuran’da en çok tekrar edilen iki sıfatından, özelliklerinden ikisidir. Allah bu iki özelliğini insanlar için ne kadar anlamlı olduğunu çokça tekrar ederek anlatmış aslında.
Şimdi de Rahman ve Rahim kelimelerinin sıfat olmalarından dolayı güzel Türkçemizdeki anlamlarına bakalım.
Rahman: Kelimenin kök manasında “yufka yürekli olmak, acımak, birinin üzüntüsüne ortak olmak” gibi beşerî-duygusal unsurlar bulunduğundan Allah’a nispet edildiğinde “sonsuz merhametiyle lütuf ve ihsanda bulunan” şeklinde anlam verilmiştir (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât)
Ayrıca Rahman ismi, "insan-hayvan, mümin-kâfir farkı gözetmeksizin her canlının her türlü rızkını veren ve onları koruyup gözeten” manasına gelir.
Rahim: Sözlükte ‘’koruyan, kollayan, merhametli olan’’ gibi anlamlara gelse de İslam alimlerinin Rahim kelimesinin Rahmanla aynı anlamlar içerdiği konusunda da ittifakları vardır.
İki sıfatın kıyaslanması ve daha kalıcı bir anlam çıkarılması için şu cümleler bize ciddi manada yardım etmektedir:
Rahmân ismi, "insan-hayvan, mümin-kâfir farkı gözetmeksizin her canlının her türlü rızkını veren ve onları koruyup gözeten” manasına gelir.
Rahîm ise, “iradesini doğru kullanan kullarına iman, ibadet, hidayet saadetini kazandıran ve onlara ebedî cennetler hazırlayan” demektir.
Bu kadar temel bilginin ardından neden besmele cümlesini kullanıyoruz sorusunun cevabının önemli bir bölümünü halletmiş olduk.
Şimdi ise hislerimizin üzerindeki etkilerine ve telaffuzunun neticesindeki halimize de bir bakalım.
Euzü besmeleyi kapıları kolay açan bir anahtar olarak kabul ediyoruz. Onunla başladığımız her işin kolaylaşacağına inanıyoruz. İşlerimizde kötülüklerin ve kötülerin bizlerden uzak olacağına inanıyoruz.
Psikolojik olarak korktuklarımızdan ya da endişe ettiklerimizden emin olma hissini kazandırıyor.
Allah ile bağ kurarak yaptığımız işlerin kolay ve verimli olacağına olan inancımız bizi güçlü yapıyor.
Dünyevi birçok zorluklarda inandığımız rabbimizi işimize ortak ederek hayatımızı sürdürmek bizlere her alanda avantaj sağlayacağına inanıyoruz.
Euzü-Besmele işimizin ve aşımızın helal olması açısından bizi iç disiplin sahibi olmaya sevk eder. Sözlerimizin inancımızı temsil ettiği duygusuyla işlerimizin inancımıza uygun disiplinlerle devam etmesi hususunu disipline eder.
Bir hususu da zikretmeliyim ki bu konuda izah edilmeyen bir boşluk kalmasın.
Böyle derin anlamlar içeren Kuran kelimelerini, Allah’ın güzel isimlerini insanları aldatmak, toplumu yanıltmak ve kendi menfaatimiz için kullanmak dini ve ahlaki anlamda tam bir felakettir. Buna tevessül edenler ise kendi kendilerine iki dünyalık bir ceza sahibi olmaya aday olmuşlardır.
Rabbimiz bu konuda Fatır Suresi, 5. Ayette şöyle uyarıda bulunmaktadır: ‘’Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın verdiği söz haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın.’’
Rabbimizin uyarısını ciddiye almamanın adı isyandır, yapanı da asi ilan eder. Asi olanlar dünya hayatında tövbe etmeden ölürlerse telafi edecek başka bir bölüm de bulunmamaktadır.
Değerli okurlarım, işimize, aşımıza, okumamıza, ibadetimize, uykumuza, uyanışımıza, dersimize, girişimize, çıkışımıza, her başlangıcımıza ‘’Euzü Besmele’’ ile başlamamızın bize önce manevi sonrasında da maddi birçok kazanç sağlayacağına olan inancımızı kuvvetli tutalım.
Bu tür başlangıç bizleri her türlü nefsi ve şeytani saldırılara karşı dikkatli olmamızı sağlar. Bu inanç bizi doğru yolda kalma duygumuzu canlı tutar. Helal kazanç konusunda hassasiyetimizi artırır. Haramlara karşı daha dikkatli olmamıza yardım eder. Bizi isyandan ve sabırsızlıktan korur. Bize her şartta şükretmeyi, onu hamd ile anmayı kolaylaştırır. Her şeyin sahibi olan Allah’ın işlerimizde ortağımız olması inancı bizlere dayanma gücü verir.
Şimdi bu yazıyla bir çoğunuz bilgisini tazeledi, bir çoğunuzu bilgi eksikliğini giderdi, bir çoğunuz bilgi sahibi oldu. Daha fazlasına ihtiyacı olanların bilgisayarlı bilgi okyanusundan dikkatli bir şekilde bu çerçevede daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
Aman ha! İslam’ın temel kaynaklarıyla uyuşmayan her şeyden uzak olunuz. Bu kişisel bir sorumluluktur.
Her birinize besmeleli bir hayatı temenni ediyorum.
Hoş olunuz, Hoşça kalınız, Allah’a emanet olunuz.
Kıymetli Hocam Allah razı olsun.