COVİD-19 haberlerini ilk duyduğumuz zaman çok korktuk ve endişeye kapıldık çünkü ilk kez Dünya çapında bir an da yaygınlaşan ilacı, aşısı henüz bulunmayan ölümcül bir hastalık ile karşı karşıya idik . Hemen ne yaptık tedbirli bir şekilde evlerimiz de kalmaya başladık. Hijyenimize büyük önem verdik. İşimiz olmadıkça evlerimizden dışarıya adım bile atmadık. Bir zaman sonra evlerimizde kalmaktan sıkıldık çünkü haberler de izlediğimiz gibi yakınlarımızda kimse bu hastalığa yakalanmıyor ve ölmüyordu. Tedbirli bir şekilde normalleşme sürecine girdik ama ‘Tedbir’ kelimesi sadece lafta kaldı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dendiği halde gördük ki her şey eskisi gibiydi. Beynimize bu hastalığın olmadığını bile inandırmıştı bir bölümümüz. Taa ki COVİD-19 denilen o korkunç hastalık yakınlarımızda çıkana kadardı herşey. Evet öldürmeyeni öldürmüyor bu hastalık ama insanı sürüm sürüm süründürüyor. Kimilerimizin yakınları iyileşirken kimilerimizin yakını hayata veda ediyor. Daha önceleri yakınlarımız covid değildi ama şuan bu hastalık yakınlarımızda çıkıyor ve çember gitgide daralıyor. Daha fazla canımızın yanmaması için tedbiri elden bırakmayalım. Hijyene önem verelim.Bu zorlu süreci iyi atlatabilmek adına bağışıklığımızı güçlendirecek besinler ile beslenelim ve işimiz olmadıkça evden dışarıya çıkmayalım. Kalabalık ortamlardan uzak duralım ve maske kuralına uyalım. İşin en kötü yanı belki siz taşıyıcısınız ve karşınızdaki insanın bünyesi sizin kadar güçlü değil ise ona bulaştırdıktan sonra vicdanen acı çekmesi daha zor olacaktır. Nice sağlıklı günler için tedbiri elden bırakma TÜRKİYEM. Sevgiyle kalın.