Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlediği günümüz dünyasında insanlığın vicdansızca yaşaması gerçekten içler acısı bir durum. Gelişen teknoloji ile birlikte hayatımızı kolaylaştıran birçok imkan elde etmemize rağmen, maalesef aynı şekilde insanlığın vicdanı da erozyona uğramış gibi görünüyor…
Günümüzde yaşanan birçok sorunun temelinde insanlığın vicdansızca davranışları yatıyor. Toplumsal adaletsizlikler, çevre kirliliği, sömürü, savaşlar ve daha birçok sorun, insanların vicdanlarının sustuğu anlarda doğuyor. Teknolojinin getirdiği hız ve sürekli iletişim imkanları, paradoks bir şekilde insanların birbirine daha da uzaklaşmasına ve duyarsızlaşmasına sebep olabiliyor. İnsanlık olarak vicdanlı ve sorumluluk sahibi olmak, teknolojik gelişmelerle birlikte daha da önem kazanıyor. Her birimiz, çevremizde ve toplumda gördüğümüz haksızlıklara karşı sesimizi yükseltmek ve vicdanımızın sesini dinlemek durumundayız. Teknolojinin sunduğu imkanları, insanlığın daha vicdanlı ve adil bir dünya inşa etmede kullanmalıyız. Unutmayalım ki teknoloji, insanlığın gelişimine hizmet etmelidir. Vicdan giderek zayıflıyorsa, bu gelişmeler insanlığın yararına olmaktan çıkıyor. Bu nedenle, teknolojinin hızına yetişirken vicdanımızı da kaybetmemeye özen göstermeliyiz. İnsanlık için daha iyi bir gelecek inşa etmek, teknolojinin getirdiği imkanlarla birlikte vicdanlı bir şekilde hareket etmekle mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, insanlığın vicdanının ve sorumluluğunun teknolojiyle birlikte daha da önem kazandığı günümüz dünyasında, her bireyin vicdanının sesini dinlemesi ve daha adil bir toplum için çaba göstermesi gerekmektedir. Teknolojinin insanlık için bir araç olarak kullanılması, vicdanlı bir dünya inşa etmek için kritik bir rol oynamaktadır. Aynı zaman da gerçekten de son derece üzücü ve düşündürücü bir haberle bu hafta üzüntü ve sinir yaşadık. Akıl almaz bir olay , bu haberlerin doğru olmamasını o kadar çok isterdim ki. Hastanelerdeki yolsuzluklar ve ihmaller ve vahşilik , insan hayatına mal olabilecek sonuçlar doğurabiliyor. Bir anne, yıllarca bebeği olması için büyük emek ve çaba sarf ederken, bu tür vahşi durumlarla karşılaşması son derece yıkıcı olabiliyor.
Değerli bir can, sadece maddi çıkarlar uğruna tehlikeye atılıyor ve bu kabul edilemez bir durum. Bu tür olaylar, toplumda ciddi bir infial yaratmalı ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamalıdır. Sağlık sektöründe yaşanan yolsuzluk ve ihmallerin önlenmesi için daha sıkı denetim mekanizmaları oluşturulmalı ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
Üzücü olaylar karşısında duyarlı olmak, toplum olarak daha dikkatli ve bilinçli davranmamızı sağlayabilir. Bu tür vahşi durumlarla baş etmek için toplumsal bilincin artırılması ve adaletin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Belki de idam gelmeli o zaman insanlık bir nebze de olsa vahşi yaşamın önüne geçer.