Hiç kendinizi tıkanmış, köşeye sıkışmış hissettiğiniz anlar oldu mu?
Eminim olmuştur.
Evet, bu durumdan kurtulmak için aslında ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, üstelik bunu başarabileceğimizi de biliyoruz.
Ama nedense bir türlü o ilk adımı atamıyoruz.
Çünkü, aşırı düşünüyoruz.
Böyle düşünmek yüzünden harekete geçememek en iyi niyetlere bile zarar verir, en zeki insanların bile başarılı olmalarını engeller.
…
Sizin yeteneklerinizin, becerilerinizin onda birine sahip olduğu, işine sizin kadar özen göstermediği halde bir iş arkadaşınızın sizin beklediğiniz yükselmeyi kaptığını gördüğünüz, sonra da bunu salt göz önünde olduğu için başardığını anladığınız hiç oldu mu?
Dünya, yetenekli ve iyi niyetli insanlarla dolu.
Bir yandan kendi dünyalarını oluştururken diğer yandan da dünyayı yerinden oynatanlar yalnızca plan yapmakla kalmayıp ortaya çıkan, dikkatini hedefinden ayırmayan ve ilk uygun fırsatta harekete geçenlerdir.
Hiçbir zaman iyi bir fikrinizi, onu olgunlaştırma yolunda bir şeyler yapmadan bir kenara atmayın!
…
Planlamayla planın uygulamasının iki ayrı unsur olduğu kuşkusuz.
Karşımıza çıkan engellere (ki bunları sıklıkla kendi kendimize sabote etmemizin gerçekleri olarak kullanırız) karşın dikkatimizi hedefimize; o “NİÇİN” sorusunun yanıtına, o plana yönelterek yolumuzda yürümeye devam edebiliriz.
Hedefe odaklanmak, tetikte olmak ve ne olursa olsun, ne yapmak gerekirse gereksin o hedefi gerçekleştirmeye kararlı olmak, engelleri aşmamıza ve bahaneler üretmeyi bir yana bırakarak düşlerimizi gerçekleştirmek için harekete geçmemize yardımcı olur.
Olay basit aslında; “Nereye bakarsanız oraya gidersiniz.”
Hayal kurun, planlayın ve uygulayın.
…
Bugüne kadar çok sayıda yetenekli öğrenci, sporcu, iş insanı tanımış biri olarak en başarılı kişilerin yolculuklarına, “yalnızca hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik açıkça tanımlanmış bir planla” başlamakla yetinmiyorlar.
Bunun yanı sıra “büyük ve odaklanmış bir dikkatle ve tutarlı emin adımlarla” o planı uygulaya devam ediyorlar.
O planın arkasında, çevresinde bizim haylimiz ya da hedefimiz bulunur.
En başarılı insanlar, hemen harekete geçme alışkanlığını benimsemişlerdir.
Zihnimizdeki o “ŞİMDİ mi SONRA mı” sorusuna tekrar tekrar net bir “ŞİMDİ” yanıtını vermemiz, başarımızın yüzde 50’sini ortaya koyar ve bir adım önde olmamızı sağlar.
…
Şimdi sizlere, hedeflerimizi gerçekleştirmemizde gerekli olan 3 kolay adımı söylemek istiyorum.
1- GÖRÜNÜN: Başarı yolunda ki savaşın yarısı görünmektir.
2- DİKKAT EDİN: İletişimin yüzde 90‘lık bölümünün sözsüz olduğu söylenir.
Biz ne kadar iyi bir dinleyiciyiz?
Söylenenlere ne kadar dikkat ediyoruz?
Bir başka insanın başarısını dinlemek için egomuzu yeterince kenara koyabilir miyiz?
Karşımızda ki kişiyle ilgilendiğimizi gösteren ilginç sorular sorabilir miyiz?
Hiç kimse bizim kendisiyle ne kadar ilgilendiğimizi bilmediği sürece bizim ne bildiğimizle ilgilenmez.
Birçok olumsuz davranışın temelinde korku bulunur.
Kendinizi rahat bırakın ve iç güdülerinize kulak verin.
Her ana kendinizi bırakın ve yaşadığınızı dışarıdan biri gibi dikkat edin, gözlemleyin.
Gücünüzü özgür bırakın, akmasına izin verin.
3- OLUMLU ADIM ATIN: Zaferler yaratarak özgüveninizi geliştirirsiniz.
Hayatta işiniz, ilişkiniz her ne olursa olsun pozitif yaklaşımlarla adım atın.
Tüm düşlerimiz ve tüm hedeflerimiz, rahatlık alanımızın dışına atılacak küçük adımlardır.
Bunun için bebek adımları bile yeterlidir.
Adımımızın büyüklüğüne ve yönüne biz karar vereceğiz.
Öğretme işinin, öğrenenin zaten sahip olduğu bilgiyi uyandırmak olduğu söylenir.
Halil Gibran şöyle der; “Bilmek, ama yapmamak gerçekte bilmemek demektir.”
…
İyi bir haftasonu geçirmenizi diliyorum.
Harika bir yazı olmuş. Tebrik ederim !