Bir ülkenin gelişmişliği o ülkenin kültür temelli okuma düzeyi ile doğrudan ilgilidir.
Türkiye’de kitap ve gazete okuma oranı aynı gelişmişlik düzeyine sahip ülkelere göre oldukça düşüktür. Okul çağındaki çocuk ve gençlerin çoğunun ders dışında okur-yazar olmadıkları görülüyor.
Bu bağlamda toplumun kültür karnesi ile ders dışı okur- yazarlık düzeyi arasında bir ilişki görülmektedir. Türkiye’de kültüre verilen önem bütçe ile doğru orantılı. Türkiye’de kitap ve gazete okuma oranı oldukça düşüktür. Bu durum ülkemizin kültürel gelişimi için önemli bir tehdittir. Birçok toplumsal sorunun temelinde işte bu kültür temelli okuma, yazma ve sanatsal etkinliklere katılımda yaşanan sorunların olduğunu inancındayız. Bu nedenle ülkemiz için güncel gereksinimler doğrultusunda kültür politikası oluşturarak aydınlık bir geleceğe taşımak, demokratik ve bilinçli bireyler yaratmak adına büyük önem taşımaktadır. Bir de okunan kitabı hatırlamamak da var.
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız? ‘Okumak’, insanlar için, görmek veya dinlemek gibi doğal bir eylem değil.Iowa eyaletinin Ames kentinde yayınlanan yerel “Ames Daily Tribune” gazetesinin köşe yazarı Rod Riggs, hızlı okuma kurslarının yayılmaya başladığı 60’lı yılların ortasında, bir arkadaşının bu kurslardan birine gittiğini yazacak ve şu şakayı yapacaktı; ‘’Tolstoy’un Savaş ve Barış romanını 20 dakikada bitirmiş. Rusya hakkındaymış kitap’’. Yönetmen Woody Allen’ın, ‘Parayı Al ve Kaç’ filminde bir sahnede kullandığı replikle daha da ünlendi bu şaka. 1300 sayfalık bir romanı okumuş birinin sonradan romandan aktarabildiği tek bilgi, konusunun Rusya’da geçtiğiydi. Bu şaka, bir hata olarak, sadece hızlı veya yüzeysel okumanın bir sonucu olarak kullanılageldi. Ama sorun bundan biraz daha derin. Rusya’nın üç aristokrat ailesinin Napolyon Savaşları döneminde ki öyküleri üzerine kurulmuş bu görkemli romanın ilk bölümünde karakterleri tanıma sürecini başarıyla geçen ve yine bu tür okurların çoğunun deneyimlediği gibi ‘hiç bitmesin’ isteyerek okuyan bir okura da birkaç ay sonra sorduğunuzda vereceği bilgiler, Riggs’in ‘hızlı okuyabilen’ arkadaşının yanıtından çok fazla uzun olmayabilir. Peki sadece ‘tuğla kalınlığında’ kitaplarla ilgili bir sorun mu bu? Geçen yıl okuduğunuz birkaç kitabı düşünün. Neler hatırlıyorsunuz? Veya bu kitaplarda okuduklarınızla ilgili ne kadar şey anlatabilirsiniz? Kişiden kişiye, ilgiden ilgiye değişebilir bunun yanıtı ama değişmeyen şey hep şu olacak; Bazı istisnalar olabilmekle birlikte, neredeyse hiçbirimiz, okuduğumuz kitaplardan, sandığımız kadar şey hatırlamıyoruz. Okuduklarımızın çoğunu unutuyoruz.