Yine bir 27 Mayıs a daha kavuşmanın hüznünü yaşıyorum. Allahımıza binlerce şükürler olsun ki 27 Mayısları ,darbeleri ve darbecileri bir kez daha lanetle anmayı bize nasip etti…
Evet! 27 Mayısçıların birçoğu vefat etti. Bizim fıtratımızda daha öncede defalarca yazmış olduğum gibi ölenin arkasından konuşmak yok! Onları yüce rabbimize gönderdik. Ama ben bir vatandaş olarak 27 Mayısçılar başta olmak üzere ülkemizde darbe yapan cuntacılara, onların yandaşlarına, iş birlikçilerine ve darbe hevesçilerine hakkımı helal etmiyorum…
27 Mayısta darbe ile indirilen Cumhuriyet hükümetinin tüm üyelerini, demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu ‘yu rahmetle, şükranla, saygı ile anıyorum, toprakları bol cennet mekanları olsun.
27 Mayıslar asla unutulmamalıdır ve unutturulmamalıdır, O gün doğan kardeşlerimiz bugün belki de torun torba sahibi oldular, birçoklarımız o acılı ve zulüm günlerini bilemiyoruz dahi…
Ama Türk Siyaset Tarihi yazan ustalar bunları çok iyi kaleme aldılar. Kendisini demokrat olarak tanımlayan her bir vatandaşımızın bunları çok net bilmesi gerekmektedir.
Geçenlerde vefat eden Netekim’ de yüce rabbimin huzuruna gitti, Allah affetsin demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Ne kadar acıdır ki, 27 Mayıs’ı resmi bir tatil olarak ilan eden CEHAPE zihniyeti o günü senelerce anayasa ve hürriyet bayramı olarak resmi tatil olarak kutlattı.
Anayasa teminatı altında olan Cumhuriyet hükümetini yasadışı olarak ortadan kaldır, yürütme organına el koy ve dönemin Başbakanı ve 2 bakanını astır.
Daha sonrada bu yaptıkları kanunsuz eylemi zulmü resmi bir bayram olarak ilan et ve senelerce kutla…
Ne hazindir ki bu lanet gün yine bir yasadışı darbenin başındaki 12 Eylül’ün zalim paşalarının kurguladığı meclis tarafından bayram olarak kutlanılmaktan kaldırıldı.
Bu yapılanları asla ve kat’a unutmayacağız.
‘27 Mayısın cuntacıları mutlaka yargılanmalıdır.’ diyen Liberal demokrat parti eski başkanı Sn. Besim Tibuk’ u da şükranla anmak isterim.
Geçenlerde dava açılmış idi ama zaman aşımına uğradığı gerekçesi ile dava düştü.
Ama asıl önemlisi bu davanın suçluları kamu vicdanında hiç aklanmadılar ve vatandaş gönlünde mahkum oldular.
27 Mayıs yasadışı darbecileri o zamanın demokrat parti Antalya milletvekillerine yassı ada da maddi manevi işkenceler yaptılar.
Bunlardan bir tanesi de bağımsız milletvekili adayı olan Hasan Subaşı’nın çok değerli amcası İbrahim Subaşı’dır. Sn İbrahim SUBAŞI yassı adada zulümlerden hastalanmış ve daha sonrada vefat etmiştir.
Sn İbrahim Subaşı başta olmak üzere babamın teyzesinin oğlu olan Sn Mehmet AK amcamızı ve diğer demokrat parti milletvekillerimizi demokrat partinin yiğit neferlerini rahmetle şükranla ve saygı ile anıyorum.
Demokrat partininAntalya daki ilk il binası da dedem Hüseyin ARITÜRK ün evi olan şimdilerin 2000 plazasının karşındaki binadır.
27 Mayıs cuntacılarını, darbeleri, darbecileri, darbe teşvikçilerini işbirlikçilerini üniversitede ders verirken nerde kaldınız diyebilen üniversite rektörlerini üniversite hocalarını, üniversitelerde hocalık yaparken evdeki postallarını hiç akıllarından çıkarmayan örümcek kafalıları nefretle kınıyorum.
Her darbede öne çıkan ‘nerde kaldınız?’ diyebilen zavallıları yüce rabbime havale ediyorum.
Darbeci CEHAPE’ nin postal kafalı sosyete demokratlarını kamuoyonun vicdanlarına havale ediyorum.
‘Yaparsa hoca yapar’ diyen, hakkında ağır ceza mahkemelerindeki davalarından ceza alan fakat Yargıtay da olan Çorumlu, sayısını unuttuğumuz dava süreçleri soruşturmalar kovuşturmalar bulunurken dokunulmazlık zırhı için Ankara’nın yolunu tutanları da CEHAPE nin gerçek sosyal demokrat seçmeninin vicdanlarına bırakıyorum.
Bir başka yazımızda Ak Parti hükümetinin darbeler ve darbeciler ile olan büyük mücadelesini dilimiz döndüğünce özellikle gençlerimizi anlatmaya çalışacağım
Selam ve Dua ile,
Allah selamet versin.
• Üç harfi ben düşündüm de yan yana geldiği vakit; aşk falan değil direk sen oluyorsun
• Cemal süreya