Başkanlık sistemine geçmeye hazırlanan ülkemizdeki halen yaşadığımız parlamenter sistemdeki sıkıntılardan söz etmemiz gerekiyor. Halen 4 başbakan yardımcımız ve toplam 26 bakanımız var. Ekonomideki çok başlılık bence içler acısıdır. Para ile uğraşan bakanlarımıza bakar mısınız? Bir tane başbakan yardımcımız var ekonomiden sorumlu, bir başbakan yardımcımız var hazinden sorumlu, gelelim bakanlara, kalkınma, maliye, gümrük ve ticaret, çalışma sanayi ve ekonomi. Yani 7 tane bakan var ve de iki tane başbakan yardımcısı.
Hükümetin 9 kişisi para ve ekonomi ile ilgileniyor. Milli eğitim bakanı kadro mu istedi, maliye ye yazı yaz, ekonomi bakanına yazı yaz, başbakan yardımcısına yazı yaz, sadece bu yazışmalar aylarca sürmektedir.
Dünyanın en büyük ekonomisi, dünyanın en zengin ülkesi kısacası dünyanın patronu ABD de ise tüm bu işleri bir bakanlık yapıyor.
İşte Cehape’nin Mehape’nin tepki gösterdiği başkanlık sisteminde durum.
Bürokratik vesayet ,eline geçirmiş olduğu eski Sovyetler birliğinden çok daha felaket durumdaki gücünü asla bırakmak istemektedir.
Bir marinanın sadece izninin alınması en az 2yıl sürmektedir. Şunu net olarak görebilmekteyiz iktidar partisinin bir belediye başkanı dahi kendi belediyesinin işlerini yaptırabilmek için Ankara’da bürokrasi ile mücadele etmek zorundadır.
Hepimiz biliyoruz ki 30 yıldır çözülemeyen Kırcami imarı için o zaman milletvekili olan Menderes Türel kapı kapı devlet dairelerinde dolaşarak bir tek sayfa yazı için inanılmaz bir mücadele göstermiştir.
Devletin belediyelerin kendi aralarındaki ve hatta bir belediyenin kendi içindeki yazışmalar bile günlerce sürebilmektedir.
Bürokratik vesayetin memurlarının en büyük korkusu, Sayıştay denetimi ve çıkabilecek olası bir zimmet meselesidir.
Bunu kalkan olarak kullanarak elleri bir türlü imzaya gitmez, karar almakta, sorumluluk almakta ayak sürürler, olan kime olur, olan tabii ki sokaktaki vatandaşa olur, bugün git yarın gel, dilekçe yaz cevabını biz sana veririz.
Tayyip Bey’in her fırsatta anlatmaya çalıştığı çok başlılık bunların ifadesidir. Çok başlılık yürütmenin en başından başlayarak, yerel yönetimlerdeki en küçük birimlere kadar büyük sıkıntılar yaratmaktadır.
Büyükşehir yasası ile her 2000 kısının yaşadığı her yasam alanında belediyelik kurulması rezaletinden vazgeçilmiş ve büyük bir rahatlama yaşanmıştır.
Sadece oy uğruna 5 tane memuru 40 tane işçisi olan bir beldede belediye kurulmuş ve hizmet vermesi beklenmiştir.
Çok şükür ki bu saçmalık ortadan kaldırılmış yeni büyükşehir yasası devreye girmiştir.
İşte yeni yasamız ve başkanlık sistemimiz ile yürütme yeniden yapılanacak, özellikle ekonomideki çok başlılık kesinlikle ortadan kaldırılacaktır.
Şu kesinlikle gözden kaçırılmalıdırihalen parlementer sistemde cumhurbaşkanı ve yürütmenin olağanüstü yetkileri bulunmaktadır,Çok basit bir örnekle üniversitelere rektör atamasını dahi cumhurbaşkanı yapmaktadır.Cumhurbaşkanı parlementer sistemde çok daha müdahaleci konumdadır.Antidemokratik bir yapıdan söz etmek mümkündür.
7 Haziran seçimler sonucunda anayasa için refandum gözükür ise bu konu vatandaşımızın çok rahat anlıyabileceği şekilde antatılmalıdır
Daha çok demokrasi daha çok temel hak ve özgürlükler daha çok insan hakları, normalleşme daha
temiz bir cevre için yeni anayasa ve başkanlık sistemi diyoruz.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin
Kocaman Denizlerde ender bir balık gibisin
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür
Sen hem bir hastalık, hem sağlık gibisin
Özdemir ASAF
Sevgi ve dua ile,,
Allah selamet versin