Hep gardrop tüyoları verecek değiliz ya, biraz da gardrop hatalarına yer vereyim istiyorum.
Gardrop düzenlemesinde en çok yapılan hatalara şöyle bir baktım da israftan başka bir şey değil gibi göründü bana. Bakalım siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Aklınıza gelenleri mail adresim aracılığı ile ya da https://www.ilerigazetem.com/yazar/ozge-gurun/ linkinde yer alan konu başlığı altına yorum yaparak yazabilirsiniz.
Kıyafet dolabınız sizi yansıtan, dış görünümünüzü ruhsal farkındalıkla ortaya koymanızı sağlayan bir efor merkezi aslında. Her ne kadar zahmetsiz şıklıktan bahsetsek de zaman zaman ufak dokunuşların hayranlık bıraktığı da bir gerçek. Bu sebeple hayal gücünü sınırlayan, sizi belli kalıplar içinde bırakan dolabı düzenlemeli ve sağlam bir detokstan geçirmelisiniz.
Şimdi gelelim büyük hatalara;
- Öncelikle bir senedir etiketiyle bekleyen, bir türlü giymediğiniz kıyafetleri hemen ayırın, satın ya da dağıtın. Arkadaşlardan ödünç alınan, birkaç kez giyip veririm dediklerinizin ağırlığından da hemen kurtulun. Size uymayan yeniler ya da başkasının enerjisiyle yüklü eskiler, gardrobunuza yükten başka bir şey değildir.
- Kilo almanız ya da vermenize bağlı dar ya da bol kıyafetleri eğer anında değerlendirecek noktaya taşıyamıyorsanız anında eleyin. Kıyafet bedeninize olacak diye beklemek zaman kaybından başka bir şey değildir. Bugünkü sizi düşünün, geçmişteki siz değişti ve gelecekteki siz daha iyilerine sahip olacak.
- Yıpranmış, zamanı geçmiş ama güncellemek için bir olasılık kalmamış ya da daha iyi şartlarda benzeri bulunanları eleyin. Bu en sevdiğiniz kıyafetiniz dahi olabilir. Vazgeçmek daima yenisine yer açacaktır.
Ve dolabınızda öylece tadilat bekleyen kıyafetler ruhunuzu daraltacak, sürekli görmeniz dolayısıyla da giymeden sıkılmanızı sağlayacaktır. Onca para verip düzene girdiğinde pek fazla rağbet göremeyecektir.
- Kıyafetlerinizle duygusal bağ kurmak, onlara anlam yüklemek en temel hatalardan biridir. Kıyafetler size hizmet eden, görünüşünüze anlam katan anlık ve sizdeki ömrünü tamamladıktan sonra başka yolculuklara çıkarak zamanla yer değiştiren birer aksesuardan fazlası değildir. Onlarla kurulacak bağı kendi içselliğinizle kurmanız, kendinize verdiğiniz değerin artmasına ve seçimlerinizde daha başarılı olacağınıza işarettir.
- Dolabınızda beş- on yıl öncesine ait her sene yeni bir trendle karşınıza çıkan parçalar varsa onların yer değiştirmesine izin verin. Belli başlı zamansız star parçalar mutlaka olacaktır. Ancak onları da güncellemeyi unutmayın. 1950’lere gönderme yapan ancak yeni kesimlerle ve renklerle daha ışıltılı görünmenizi sağlayacak her şeyi bulmak kolay. Önemli olan mazide kalanı mazide bırakmak. Anılması gereken zamanda da o anın koşulları neticesinde yeni bir hazırlık aşamasına girmektir.
- Kuzenin, arkadaşın ya da kardeşin düğününde giyilmek üzere binlerce liraya alınan ve kimselere verilemeyen, oldukça fazla yer kaplayan abiyeleri gönderin gitsin. Her alana ve döneme hitap eden birkaç parça kurtarıcı olabilir ancak fotoğraf karelerinde yer edinmiş ve her sene bir öncekinden daha fazla ilerleme kaydeden tasarımları gözden kaçırmayın. Bu zamanda iki reklamda üst üste oynayan karakterlerin bile yüzü eskirken, fotoğraflarda yıllanan kıyafetleri çok da önemsemeyin. Hayatınızda artık figüran olmuş kıyafetleri serbest bırakın gitsin, bir başkasının hikâyesinde başrol oynasın.
Sizi anlatan her şey sizin gibi gelişiyor, değişiyor ve zamana ayak uyduruyor. O halde sizinle bir sonraki adımda buluşacak kıyafetlere yer açmayı ihmal etmeyin. Bu hayat sizin ve o dolap sadece size hizmet ediyor, geçmişe değil!