Maziye dönüp şöyle baktığımız zaman Abdülhamid Han'ın evlatları bu acı
ve ızdırap dolu sonu haketmişmiydi...
"Ben ölürsem kimseyi suçlamayın; zira açlıktan ölüyorum... Beni bir
Müslüman olarak defnedersiniz"...
Sultan Abdülhamid Han'ın açlıktan ölen şehzadesi Ahmed Nuri Efendi... (Önde)
Abdülhamid Han'ın 3.oğlu olan Şehzade Ahmed Nuri Efendi 1878
doğumluydu. Harbiye mektebinde okudu...
Çok zeki, bir o kadar da hassastı. Resim, kimya ve mimarlığa yeteneği vardı...
1924 hanedan sürgünü sırasında bir albay idi...
Ülkesine dönme hayali ile yaşayan şehzade; maddi ve manevi sıkıntıya düştü...
Bir askerdi ve iş bulmakta zorluk çekiyordu...
Elinde avucunda ne varsa bitmişti...
Şehzade Nice'de iken imal ettiği sabun gibi banyo malzemelerini
satarak geçinmeye çalıştı bir süre...
2.Dünya savaşı sırasında durumu daha da fenalaştı... İş bulamayan
şehzade perişan bir duruma düştü...
1944 senesinde Fransa'nin Digne şehrinde bir parkta açlık ve
hastalıktan vefat etmiş halde polis tarafından bulundu...
20 senelik acı sürgün hayatı 66 yaşında bitmişti...
Cebinden çıkan mektupta kahredici şu satırlar yazıyordu...
"Ben ölürsem, kimseyi suçlamayın; zira açlıktan ölüyorum...
Bir sinemada piyano çalarak hayatımı kazanıyordum...
Şimdi bu işi de bulamıyorum...
Beni bir Müslüman olarak defnedersiniz."
Kabri nur mekanı cennet olsun...
Geleceğin güçlü Türkiye'sinin mutlu ve huzurlu insanları olabilmemiz
dileğiyle sizleri Alemlerin Sahibi Yüce Allah'a emanet ediyorum...