Bizim çocukluğumuzda ninemizden miras kalan birbirimize anlattığımız fıkralar ve hikâyelerimiz vardı.
Fıkralarla güler masallarla hayatı anlamaya çalışır ve sohbetin tadına varırdık.
Şimdiki gençler telefondan ve tabletten başlarını kaldıramadıkları için eski zaman sohbet ve muhabbetleri de kalmadı.
Köşe yazıma başlamadan taa o zamanlardan aklımda kalan bir fıkra ve hikâye aklıma geldi, size onları anlatıp köşeyi bağlayacağım.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir filin üzerinde on karınca varmış, fil hortumunu savurunca dokuzunu yere düşmüş sadece bir karınca filin sırtında kalmış. Yere düşen dokuz karınca hep birazdan filin üstünde kalan tek karıncaya ‘Ez onu ez, intikamımızı al’ diye bağırmış.
Günümüze gelindiği zaman Rusya'nın hak hukuk tanımadan Ukrayna’yı işgal etmesi bana bu fıkrayı hatırlattı.
Bilindiği gibi Rusya'nın bir sembolü AYI’dır. Bu durumda karıncalar Ukrayna olsun.
Şimdi gelelim hikâyeye.
Karınca ormanda başka bir yer kalmadığı için gitmiş ayının yanına yuva kurmuş, ayıya köprüyü geçene kadar bir süre ‘dayı’ demiş. Tabi ayıya ‘dayı’ derken her şey güllük gülistanlıkmış.
Bu sırada sırtlan, çakal, akbaba gibi leş yiyen hayvanlar karıncayı kandırıp kendi yanlarına çekmek için bir sürü laf etmişler. ‘Ayıya ‘dayı’ demene gerek yok biz senin yanındayız’ diyerek karıncayı ayıya karşı kışkırtmaya başlamışlar, ormanın tüm vahşi hayvanları hep beraber ayının üzerine atlayıp onun etinden bir parça koparmak yerine minnacık karıncaya sürekli akıl vermişler.
Sonunda ‘ne mi olmuş’ karınca ayının karşısına tek başına kala kalmış.
Kalmış kalmasına da ‘ayıya yem mi olmuş’ tabi iki hayır. Gücü yettiğince elinden geldiği kadar ayıya karşı koymuş ve savaşmış.
Bugün bakıldığı zaman on aydır devam eden bir savaş var ve Ukrayna tam bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. Bir anlamda Sovyetler Birliği dağıldığı zaman çok kolay elde ettiği bağımsızlığının bedelini ödüyor.
Eğer bu savaşı kazanırsa gerçek anlamda özgür bir ülke olacak, kazanamaz da kaybederse çok zorlu bir döneme girecek
Uzmanlar savaşta her geçen günün Rusya'nın aleyhine olduğunu söylüyor, bence de kesinlikle durum Rusya’nın aleyhine işliyor.
İşgalin başlandığı ilk günde yani 24 Şubat 2022 tarihinde herkes Ukrayna'nın iki gün bile dayanamayacağını söylerken benim içinden gelen bir ses bu savaşın çok ama çok uzayacağını söylüyordu.
Yani düşündüğüm gibi de oluyor Ukrayna direniyor direnmeye devam ediyor.
Aylardır süren bu savaş daha da çok uzayacak ve Rusya çok kan kaybedecek.
Küresel güçler bir zamanlar ATAM Osmanlı’ya yaptığını şimdi Rusya'ya yapıyor.
Acaba büyük tuzağa Ukrayna mı düştü yoksa Rusya mı?
Bunu da zaman gösterecek.
Sözün özü savaşın kazananı olmaz.
Keşke savaşlar hiç olmasa ve keşke tek bir canlıya zerre zarar gelmese temennisiyle geleceğin güçlü Türkiye´sinin mutlu ve huzurlu insanları olmamız dileğiyle sizleri Allah´a emanet ediyorum.