İleri Gazetesi’nin sütunlarında kaleme aldığım bu ilk yazımda tüm okurlarımızı saygıyla selamlıyorum. Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
Şahsımı tanımayan okurlarımız için ilk köşe yazımda biraz kendimden bahsedip sizlere küçük bir dip not vermek istedim.
Öncelikle belirtmeliyim ki, Antalya, Döşemealtılıyım.
30 yılı aşkın bir süredir bu güzel şehirde gazetecilik yapıyorum.
Bugüne kadar iyi haberler de, canımızı yakan kötü haberler de yazıp çizdik.
Ülke ve kent gündemine dair yapılan olumlu icraatları yazarken büyük bir gurur ve onur, yüreğimizi acıtan haberlerde de bir o kadar üzüntü ve hüzünle kaleme aldık.
Yazdığımız köşe yazılarını ise bin bir dikkatle, itinayla, özenle yazmaya gayret ettik.
Çünkü klavyeden çıkabilecek kelime ve satırların birilerinin canını yakmasına, karşı tarafın hak etmediği bir yazı dizisinin imzamızla yayımlanmamasına azami derecede dikkat ettik.
Bizimle aynı görüşten olmayan, taban tabana zıt kişi ya da kurumların bize gelen istihbaratların çoğunu 'Bel altına' vurmamak adına görmezden gelip yazmadık.
Geçmişten bugüne yaşadığımız hayat içinde en büyük ilkemiz olan 'Kalp kırma, yaşayan tüm canlılara saygı duy' prensibimizden ödün vermedik.
'Çamur at izi kalsın, ben yazayım onlar temizlesin' gibi ahlaksızca işler içine hiç girmedik.
Yaptığımız haberlerde de yazdığımız köşelerde de kaynağını belirterek olayı halkımıza aktarırken her daim insan haklarını ön planda tutup ona göre hareket ettik.
'Ben bunu bir yerden duydum, gazeteci kaynağını söylemek zorunda değil' kılıfının ardına sığınıp meslek ilkelerini hiçe sayarak kalem oynatmadık.
Herhangi bir kuruma ya da kişiye yaranmak ve birilerinden menfaat sağlamak için asla yazı yazmadık.
Her zaman doğru, dürüst ve ilkeli hareket ettik.
İşte bu sütunlardaki ilk yazımda okurlarımıza sözümüz olsun, bugüne kadar nasıl geldiysek bundan sonra da aynı şekilde gideceğiz.
Geleceğin güçlü Türkiye'nin mutlu ve huzurlu insanları olmamız dileğiyle sizleri Allah´a emanet ediyorum.
MUHABBET KAFE
TEMELİN YERİ
BİZ NE DEDİK
Temel bir gün hakimin karşısına çıkartılır. Hakim Temel'e sorar; ‘Evladım senin adın ne bakalım?
Temel; ‘Adım Temel, fakat "Z" si yok.
Hakim bir an düşünür ve Temel'e dönerek; ‘Evladım, "Temel"de, Z yok ki.
Temel hemen cevabı yapıştırır; ‘Eeeee, biz ne farklu bir şey demeduk oni hakim bey?
SİZDE KABAHAT, VERMEDİNİZ
Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel'i durdurmuş. Polis; ‘Ehliyet ve ruhsat beyefendi.
Temel; ‘Verdunuzda mi isteysunuz.
YANLIŞ İSTİKAMET
Temel trene binmiş, bilet kontrol sırası gelmiş. Kontrolör, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş.
Temel kendinden gayet emin bir edayla; ‘Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?
ALTIN SÖZLER
“Doğru olmayan bir şey gördüğünüzde veya işittiğinizde, insanların heybeti, hakkı söylemekten sizi alıkoymasın.” (Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Kanımla yükselecekse Hz. Muhammed’in dini, alın kılıçla doğrayın beni. (Fatih Sultan Mehmet Han)
Varlığı bir şey kazandırmayan insanların yokluğu bir şey kaybettirmez. (Lev Tolstoy)
Ali AY