Yaşadığımız dünyada ve zamanda insan sayısı hızla artarken ters orantılı bir şekilde kaynaklarımız azalıyor. Buna rağmen insanlığın gayriihtiyari biçimde bu kaynakları tüketmesi artık alarm vermeye başladı. Kuruyan barajlar, solan ormanlar ve gittikçe tükettiğimiz enerji kaynakları…
Bu sonu yokmuş gibi kullandığımız doğal kaynaklarımız bir gün o sona varacak. İnsanoğlu yeniden üretme konusunda ne kadar iyiyse tüketme ve israf etme konusunda da fazlasıyla hızlı. İsraf, üzerine düşünmemiz gereken toplumsal bir sorun.
Turizm cenneti Antalya’da yaşıyoruz, bulunduğumuz konumda birçok otel, restoran bulunuyor. Bu tüketimin neredeyse yüzde 50’si israf yani çöpe gidiyor. Peki çöpe gittiğiyle kalıyor mu? Atılan birçok yiyeceğin kaybolmasında harcanan enerji faaliyetleri de israfı boyutunu artırıyor. Üstelik bu gibi yerlerin kimyasal atıkları deniz ve kara ekosistemine zarar veriyor.
Gereğinden fazla enerji israfına da dikkat çekilmesi gerekiyor. Araç yakıtlarının, elektriğin bilinçsiz kullanımının kötü sonuçları var. Bunlar çok ciddi sorunlar ve dünyamızın küresel ısınmaya doğru hızla ilerlemesini sağlıyor. Bilinçsizce kullanılan klimalar, gereksiz yere açılan aydınlatma, prizde takılı şarj aletleri vb. bunların tamamı zorlukla bulunan ve üretilen enerji kaynaklarını tüketmemize sebep oluyor. En sonunda sera gazı emisyonunun artması ve buna bağlı küresel ısınma tetikleniyor.
Sınırlı su kaynaklarımızı uzun süren duş, sızdıran boru, açık kalan musluk tüketiyor. Bu eylemlerin sorumluluğunu üzerimize almazsak, suyu daha bilinçli ve verimli kullanmazsak büyük bir tükenişle karşı karşıya kalacağız. ‘Değişim insanın kendisinden başlar’ diye bir söz okumuştum. Bu söz yıllardır yere çöp atma eğilimini ne zaman göstersem zihnimde belirdi ve çöpü çantama atmayı öğretti bana. Buradan yola çıkarak israfın, bireysel bir başlangıçla ve daha sonrasında aşamalı olarak toplum ve dünya genelinde yanlış olduğu düşüncesi zihinlere kazınmalı. Bunun için toplum olarak uğraşmalı ve çabalamalıyız. Çocuklarımıza eğitim vermeli gelecek olan nesli kurtarmalıyız.
Birçok açıdan bize zarar veren israf en çok kendi cebimizi etkiliyor. Fazla tükettiğimiz her meta için onun yerini dolduracak ve yenilerini alacağız. Kaynaklarımızı sürdürülebilir kılmayı, sorumluluğu, küresel anlamda değişimi acilen öğrenmemiz gerekiyor. Daha fazla israfla geleceğimize ihanet etmeyelim.