Öyle sanıyorum ki eğitim-öğretim dönemlerinizde yer alan, hatıralarınızı bugün bile yâd ederken gözlerinize toz kaçan, sevgiyle andığınız büyük değerleriniz mutlaka vardır.
Ben o konuda Rabbime şükürler olsun ki çok şanslıydım.
Onların varlığında bulduğum gücü kendi benliğimle harmanlayarak hayatıma sirayet ettirmeye özen gösterdiğim, her adımda farklı öğretileriyle yenilendiğim, şükrümde yer alan o kadar fazla kahramanım var ki benim.
Tıpkı hayatı bir okul, her yoldaşı bir öğretmen olarak gören diğer canlar gibi.
89-90 yıllarında hayatımın A,B,C’si, anne şefkatinin sıcaklığı, sonsuz eğitimimin yuvamdan sonraki ilk başlangıcı, ilkokul öğretmenim Yüksel Öz annem başta olmak üzere, birbirinden değerli yol göstericilerim bu meşakkatli yolda beni hiç yalnız bırakmadı.
Hatta öyle güzellikler, ortak dostluklarla bezeli bir eğitim hayatım oldu ki buna da anamın duası demekle huzur buldum. İlkokul öğretmenim Yüksel annemin eşi, pek kıymetli Fikret Öz öğretmenim de ortaokul sıralarında karşıma çıktı. Henüz ortaokullu olmanın verdiği heyecanla, ilk ders kendisini tanıtan Fikret Öz’ü tanımak ve “Siz benim öğretmenimin eşişiniz, burada sizi en çok ben tanırım” diyerek sınıfın geneline attığım bakışı hiç unutmam.
Coğrafyayı gönül işi gibi anlatan, öğrencilerine kimi zaman baba, kimi zaman arkadaş olabilmeyi tüm hassasiyetiyle ortaya koyan, farklı vasıflarıyla kendi öz evlatlarına nasıl bir eğitim veriyorsa, her birimize aynı duyarlılıkla yaklaşan bir değerdi Fikret Öz.
Öğretmenimdi, öğretenimdi, Fikret amcamdı, Fikret babaydı, candı.
Şu satırlarda kullandığım geçmiş zaman ekleri canımı çok yakıyor aslında. Çünkü 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde sevgiyle andığımız Fikret öğretmenimiz, bundan 14 ay önce aramızdan ayrılarak ebediyete irtihal etti. Geçtiğimiz yıl Covid19 mücadelesinde bu dünyadaki şahsi görevini sevenlerine devrederek uzun bir yolculuğa çıktı. Ailesine o kadar çok güveniyordu ki bedensel yaşamı tüm gerçekliğiyle çok değer verdiği eşine ve çocuklarına bıraktı ama kimseye veda etmedi.
Düşünceleri, yaşam tarzı, bitmeyen merakı, öğretme ve daima öğrenme arzusu içinde bizlere, sevenlerine asla veda etmedi, etmeyecekti. Öyle ki başarıları, sevgiyle ve hoşgörüyle hayata kazandırdıkları bugün dahi kendisiyle, ailesiyle, öğrencileriyle birlikte olmaya devam ediyordu.
2021 yılı, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü Satranç Turnuvası, aynı zamanda Ulusal Satranç Hakemimiz olarak çok değerli başarılara imza atmış, sadece öğrencilerinin değil, aynı zamanda Antalya’mızın ve ülkemizin gururu Fikret Öz öğretmenimizin anısına düzenlenmişti.
Tüm fertleriyle eğitim neferi olarak geleceğe yön veren Öz ailesi ve öğrencileri için gurur kaynağı olan Fikret Öz öğretmenimizin sevgili kızı, “Sen hiç gitmedin ki babacığım, sadece gözlerimizden kalbimize taşındın” demesi, her şeyi net bir şekilde tüm sevenleri için de özetlemişti.
Evet, ne o gitmişti, ne de onun gibiler…
Beden varlığının ruha tezahür ettiği ölçüde yer değiştirmişti, hepsi bu.
Çünkü ondan sonrakilere başarı merdivenlerini, azimle, istikrarla, kararlılık ve mücadeleci tavırla adım adım çıkabilmeleri için yol haritasını çoktan çizmişlerdi.
Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce yapılan anma töreni ve değerli öğretmenlerimize gösterilen vefa örneğini yürekten tebrik ediyorum.
Daima özverinin, güzel ahlakın, sevginin ve umudun kazandığı yarınlara ışık; kimi zaman ana, kimi zaman baba olan yol göstericilerimizin, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de var olmalarını, bıraktıklarıyla can olmalarını, öğrettikleriyle kadim dost olmalarını dilerim.
Fikret Öz’ler hiç bitmesinler, hiç gitmesinler.