Bazen her tabelaya, her reklama, her firmanın büyük marka olarak anılmasına bakmamanın önemine değineceğim bir hayal kırıklığından bahsedeceğim.
Şahsi araç sıkıntıları, artan yakıt giderleri derken şehirlerarası otobüs trafiğinin yoğunluğu nedeniyle artan fiyatlara rağmen yolcular, güvendikleri bildikleri firmalardan seyahatlerini yapmak üzere tercihlerini belirliyorlar. Yıllardır üç beş firmanın ön plana çıktığını hemen hemen herkes bilir. Bu firmalardan biri de Özkaymak Turizm. Bizim için tam bir hayal kırıklığı olan yolculuğu gelin beraber değerlendirelim.
Özkaymak Turizm firmasının, saat15.00’deKonya- Antalya seferini yapmak üzere kalkması beklenen otobüsü 20 dakika gecikmeyleperona giriş yaptı.
Kirli ve havasız otobüs
Gözlemlenen kovid artışına rağmen araç, dezenfekte edilmeden ve havalandırılmadanyeni yolcuları almaya başladı. Yolcular otobüse bindikten sonra yakıt takviyesi içinÖzkaymak yazılı benzin istasyona yanaşıp gerekli tedarik yapıldı. Yolcular koltuklara yerleştikten hemen sonra aracın berbat durumda olduğunu dile getirmeye başladı ve muavine yapılan baskı neticesinde üstünkörü bir şekilde koltuk aralarına paspas atıldı. Koltuk arkalarındaki filelerde çöp artıklarının ve kullanılmış maskelerin olduğu araç tüm yolcuların yüzünü yere düşürmeye yetti.
‘Koltukta TV keyfi’ yalan oldu
Bileti satın alırken bahsi geçen TV keyfi, geniş koltuklar, kesintisizwi-fi gibi olması ibareler birer rahatlık gibi sunulup göz boyamaya yetti. Araçta ne TV vardı, ne sağlıklı bir wi-fi ne de geniş koltuklar. Pandemi dolayısıyla tv keyfinin kalktığını fakat reklamların bilet satış aşamasında henüz güncellenmediğini iddia eden muavin, maskesiz insanın yüzüne yüzüne, çok affedersiniz ağır bir ter kokusu eşliğinde konuşmaya, firmadan memnun kalmadıysak durumu firma yönetimiyle görüşmemiz gerektiğine vurgu yaptı. Dahası, seyahat süresi diğer firmalarda 5 ile 6 sa arasında değişirken, ekspres olarak adlandırılan otobüste 4sa. 45 dk olarak verilen yolculuk süresi, bu kadar karmaşa içinde şoföre sorulunca nedense 1 saat 15 dakika daha uzadı. Bilet alırken belirtilen sürenin içinde molaların olmadığını söyleyen şoför, 30 dk uzun ihtiyaç molasını dahi ‘sözde’ 1 saatin üzerine çıkardı.
Sıkıntıları dile getiren yolculara, "Çok haklısınız ancak bu durumu yetkililer ile görüşmelisiniz" diyerek sorumlulukları tamamen ÖzkaymakTurizm yönetimine bırakan personellerin de durumdan şikâyetçi oldukları net bir şekilde gözlemlenebiliyordu. Araç ve vakit sıkıntısı nedeniyle mecburen yolculuk yapmak durumunda kaldığımız otobüste yolculuk başladı.
Servis- ikramberbat
Yolculuk esnasında sıcak-soğuk içeceklerin servis edilmesi beklenen zamanlarda sıcak servisin yapılmayacağını söylediler. Pandemiyi bahane ederek çocukları uzun yolculuğa ikna ettiğimiz tv ünitesini kaldırdıklarını dile getiren firma çalışanları yolculuk boyunca bir kolonyayı dahi çok gördüler.
Yolcuya temizlik yaptırdılar
Bir ailenin çocuğu sağlık sorunu nedeniyle koridora istifra etti. Her yeri kapalı otobüsü ekşi ekşi koku sardı. Ortalıkta muavin de olmayınca yolcuların ısrarı üzerine şoföre bilgi verildi. Aracı sağa çektikten sonra bir hışımla yolcunun yanına gelen şoför, ‘madem böyle bir durum var, poşet isteseydiniz’ dedi. Yolcuların,‘muavin olsaydı istenirdi elbet’ demesinin ardından, şoför, ‘Muavin yok, iki şoför var, adam gece yol yapacak dinleniyor’ diye yanıt verdi. Durum gerçekten şaka gibiydi. Şoför, istifra eden yolcunun babasının eline bir kova su ve paspas vererek koridoru temizlemesini söyledi.
Araç hareket halindeyken zorlanarak ayakta ortalığı temizlemeye çalışan babanın acısı hepimizi etkiledi. Cep telefonlarından görüntüler alındı. Sessizliğin siniri hoplattığı ana az kalmıştı ki mola verildi. Molalar kısa tutuldu.
Bagajlar Allah’a emanet
Arap topar alelade bir yolculuk oldu tüm yolcular için. Antalya otogarına girdiğimizde saat 20.30’u geçmişti. Herkes bu durumu şikâyet edeceğini, en berbat yolculuk tecrübesi olduğundan bahsediyordu. O değil, aşağıda bagajlara herhangi bir etiketleme yapılmadığı için bizim bagaj başkasına gidiyordu ki, son anda yetiştik.
Marka değeri diye bir şey var
Demek ki neymiş, öyle reklam hikâyelerine, isimlerin büyüklüğüne aldanmamak gerekiyormuş. İstediği kadar yoğunluk olsun, bu bir bahane olamaz. Bir hizmet veriliyor ve bu hizmetin fazlasıyla karşılığı hizmeti talep edenden alınıyorsa, hizmet veren firma içinde yaşanılan sorunların hizmeti kullanana yansıtılmaması gerekir, profesyonellik bunu gerektirir. Marka değerine sahip çıkamayan ve hizmet sektöründeki rekabeti lehine yönlendiremeyen firmalar zaman içinde hizmet alıcısını farklı noktalara yönlendirerek yerini bir başkasına bırakır. Ve unutulmamalı ki, bir firmanın çalışanları işletmesinden ne kadar değer görüyorsa, hizmet verdiği vatandaşa da aynı değeri yansıtır.