Bir çocuğa “Karar ver!” deniliyor ve çocuğun verdiği cevap; “Karar vermem için neyden vazgeçeceğimi bulmam lazım, bu çok zor.” Oluyor.
Siz de benim gibi biran duraksadınız mı? Karar vermenin ne demek olduğunu henüz küçük yaşlarda idrak eden ve bunu hayatına sirayet ettiren bir kişilik var karşımızda. Yetişkin olup da karar vermenin ne demek olduğunu henüz anlayamamış, anladıklarıyla sağlıklı kararlar alamamış ya da verdiği kararlarda netlik olmadığı için nelerden vazgeçtiğini hiç öğrenememiş.
İşte karar alırken ilk düşünülmesi gereken o büyülü ve can alıcı soru cümlesi;
“Nelerden vazgeçeceğim?”
Baktık bu soruya cevap vermekte zorlanıyoruz, hemen yeteneklerimize, deneyimlerimize ve terazimize yönelmemiz gerekiyor. E tabi teraziyi de en iyi şekilde kullanmak için vicdan muhakememize ve kendimize karşı olan dürüstlüğümüze inanmamız tek gerçeğimiz.
Yani bir konuda karar almak öyle sanıldığı kadar kolay bir şey olmasa gerek. Bu bir oyuncakçıdan oyuncak seçmek de olabilir, iş için başvuru yapılan bir firma da, akşama gelecek misafirler için hazırlanacak sofra ya da çocukların okulu, planlanan eğitim önceliği, yaşanacak şehir, belki de bir ömür beraber geçmesi istenen bir eş…
Hayatımızın hemen hemen her noktasında, dönemeçlerde, köşelerde, bucaklarda, ocaklarda hep bir karar alma ve o kararı uygulama yatar. Yatar ama uykuya dalmaz, hep tetikte, pusuda yatar. Öyle ki, alınan kararların ardından gelebilecek pişmanlıkların da bir cümleye sığdırılmış ömürlük serzenişleri vardır. Şöyle rahatça “iyi ki yapmışım” dediğimiz kaç şey var bu hayatta? Eklemek istiyorum; Anne- baba-teyze-hala-amca-dayı-ağabey-abla-kardeş-kuzen-yeğen-arkadaş gibi sıfatlardan sizi de kendimi de arındırarak soruyorum bu soruyu. Her bir sıfat da birer vazgeçiş değil midir aslında? Ya hepsi olmak isterken kendimizi yok sayarız, ya da kendimiz olmaya çalışırken diğerlerinden eksiltiriz.
Terazimizde alınan kararların ağırlığı mı, yoksa vazgeçtiklerimizin hafifliğimi var, ona bakmak gerek.
O halde karar vermek için, vazgeçmeyi göze almak konusunda netiz, değil mi? Aldım, verdim, ben seni yendim hayat diyebilecek miyiz?
Kendiniz, safi 25 ayar kalbinizle, kendinize biçtiğiniz değer ve farkındalıkla kararlar alabileceğiniz, aldığınız kararların arkasında duracak kuvveti ve kudreti hissedebileceğiniz, vazgeçtiklerinizin pişmanlığını değil, yerine koyduklarınızın sevincini yaşayabileceğiniz bir hayat dilerim.