Yaklaşık bir yılı aşkın süredir pandemiden kaynaklı mesafeli duruyoruz, temastan kaçınıyoruz ve eski sosyalleşme kavramlarının dışında hareket ediyoruz. Daha da ilginci hemen hemen tüm Dünya maske kullanıyoruz. Maskenin altında kalan insan yüzünün büyük bir bölümü olarak değerlendirilen burun, yanak, dudak, dişler ve çenenin aldığı şekilleri, mimik hareketlerini net olarak göremediğimiz zamanlarda bu maske, samimiyeti ya da samimiyetsizliği öngördüğü ölçüde idare yetisini de insanların elinden almışa benziyor.
Ezber edilmiş gülüşler, dudak bükmeler, burun çekmeler, ince tebessümler, sağlıklı gülüşlere eşlik eden inci dişler, çene çukuru, yanaktaki gamzeler, yüze serpilmiş dane dane benler... Hiçbiri yok artık.
Çünkü bu maskeden tek görebildiğimiz bir çift göz. Maskedeki gözler şimdi yukarıda saydığım ne varsa hepsini karşılamak, hepsini bir bakışa sığdırmak, hepsini anlamlı şekilde bakan diğer bir çift göze aksetmek zorundalar. Birkaç ezber edilmiş mimik hareketiyle ifadelerini yerli yersiz kendi inisiyatifinde yansıtan samimiyetsiz tavırların da çöp olduğunu söylemeliyim. Artık bir suratın tek bir odak noktası var, o da göz. Maskedeki göz. Hal böyle olunca gel de o bir çift gözle diğerlerinin yardımı olmadan oyun oyna. Olacak iş değil.
İnsanlar birbirlerini anlamak için boğuk seslerine eşlik eden gözlere bakıyorlar. O gözlere öyle bir iş düşüyor ki sormayın. Sevinç, üzüntü, sitem, yanılgı, yalan, riya, kin, sevgi, özlem, sarılma, dokunma, duyma… Aklınıza gelendiğer duygu aktarımlarının hepsini tek tek sıralayabiliriz. İşte bütün bunları gösterebileceğiniz ya da görebileceğiniz tek yer maskedeki gözler.
O gözlere iyi bakın, yalansız, riyasız nasıl da samimiler. Sizi sevmiyorlarsa da ortada, çok seviyorlarsa da. Kandırmaca yok. Size güveniyorlarsa da orta da, güvensiz bakıyorlarsa da. Dikkatinizi vereceğiniz, birbirinizi anlamak için iletişim kurabileceğiniz tek odak artık maskedeki göz.
Gözlerinize iyi bakın, onları sevin. Onların var olma sebebinin sadece dünyayı görmek değil, insanın özünü de dünyaya açmak olduğunu fark edin. Kalbin pencereleridir gözler. Ve o pencerelerdeki perdelerin kalktığını ve artık yüzün geri kalanını örttüğünü, dolayısıyla pencerelerinizinaçık olduğunu gözden kaçırmayın.
Sevgiden söz eden, merhametle dokunan, hiçlikle duyan gözler dilerim.
Unutmayın, bu ara bütün öz, maskedeki göz.