Bu hafta, tarafıma hediye gelen bir kitabın okuyucusu olarak kitap hakkındaki yorumumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Güzel ve etkileyici olmasının yanı sıra edebi eleştirinin de sıklıkla yer aldığı, derin bir hazırlık içinde arşiv niteliği taşıyan bu romanı zevkle okudum. Farklı bir bakış açısı ile kısa anılara yer verilen kitap, edebiyatla yakından ilgilenenlerin de ilgisini çekecek cinsten.
Kitap çok yalın ve akıcı bir dille okuyucuyu adeta kucaklıyor. Okuyucu, akıcı anlatım diline istinaden hızla çevirdiği sayfalarda hem kişisel merak, hem de edebiyat tarihi hakkında önemli noktaları gözden kaçırmamak üzere dikkat kesiliyor.
Rasim Özdenören’in yazarlık tecrübesi ve hayatında yer eden önemli isimlerle olan münasebetiyle, hikâye, öykü ve şiir yapılarına karşı farklı bir algı oluşturan okuyucunun yazma merakı da varsa, önünde duran edebiyat yolunda küçük ama etkili adımlar atma noktasında bir örnek teşkil ediyor.
Modern Türk Edebiyatı’nda halen etkilerini görebildiğimiz büyük isimlerin kişiliklerinin de yansıtıldığı kitap, yazarların haklarında detay bilgilerin söyleşi tadında bir anlatımla sunulması okuyucu açısından keyif verici.
Sezai Karakoç ve Üstad Necip Fazıl’ın edebiyat tarihine dokunan eserleriyle, 1940’lar ve 1960’lardan sonraki edebi yolculuklarında kendilerinden etkilenen diğer yazarlara değiniyor. Bu etkilenen yazarların da zaman içinde kendi edebi yolculuğunda farklı etkiler ve özgün tarz geliştirdiklerini görmek Türk Edebiyatı açısından umut verici. Günümüzde dahi anakronik etkileşimlerin sürdüğünü söylemek mümkün tabi. Bu da gelecekte her şairin ya da yazarın kendi kimliklerini oluşturmadan evvel, bir öncekini rol model alması ama kendini zaman içinde bulmasına neden olacağının kanıtı gibi.
Ayrıca döneme ait 70’li yıllarda çıkan Edebiyat dergilerinin çiçeği burnunda yazarlar açısından öneminin vurgulanması günümüze atıfta bulunmuş şık bir örnek. İletişim araçlarının bunca yıl zarfında kuvvetlenmesine rağmen edebiyat sanatının o dönem hak ettiği değeri bugün göremediği vurgulanmış.
Ayrıca hangi görüşe, hangi ideolojiye mensup olursa olsun, davasına sahip çıkan değerli kalemlerin bunca farklılığa rağmen edebiyatın zarafetinde buluşmaları da son derece şık bir detay olmuş.
Bununla beraber Rasim Özdenören Bey, bir Edebiyat sanatçısı rolüyle Türk siyasetine hâkim olup, ülke sorunlarının geçmişini günümüze bağlayan, anlaşılır ve yapıcı eleştiri yönüyle sisli kalmış alanları aydınlatmak istemiş. İslami değerlerin temelini oluşturan inanç sisteminde, özgün bir yönetimin haklılığını gözler önüne sermiş.
Öncelikle bu kitabı okumama vesile olan Server Vakfı ve Edebiyat Ortamı dergisi/yayınevine, hazırlayan çok değerli kalemlere ve edebiyat tarihi hakkında dönemsel olarak bakış açımda farkındalık yaratan modern Türk Edebiyatı’nın özgün yazarı Rasim Özdenören Beyefendi’ye teşekkürlerimi sunarım. Okudukça farklı ufuklara yolculuk yapacağınız, bu yolculuktan keyif alacağınız, belki de edebiyatı yeni baştan tanıyacağınız bu eserde, emeği geçen herkesin kalemine kuvvet dileklerimle…
Hazırlayanlar: Mustafa Aydoğan - Mehmet Ali Bulut- Sadık Yalsızuçanlar
2.Baskı Yılı : Temmuz-2021