Son zamanlarda iki kelime kulaklarımda çın çın çınlıyor!
Birincisi rayiç bedel ki anlam itibariyle satışta olan bir malın ya da hizmetin güncel değeri yani pazar değeridir. Bu bedel, malın değerinden daha düşük satılmasına ya da kiralanmasına engel olmak amacı taşır. Dolayısıyla malı ya da hizmeti olan herkesi ilgilendiren hatta mal ya da hizmet alacak ya da kiralayacak olanı da derinden sarsan bir konudur.
Bir diğeri ise fahiş bedel. Bu da ölçüyü aşan, ‘çok fazla’ anlamı içerir. Dilimize Arapçadan gelen bu kelimenin bir diğer anlamı da ahlaka ve törelere uygun olmayan demektir. Her iki anlamıyla da konu üzerinde sağlam etkiler uyandırması muhtemel tabi.
Şimdi diyeceksiniz ki konu ne? Bu iki kelime aracılığında buraya sıralayacağım çok konu var aslında ama şimdilik, son günlerde vatandaşın yaka silktiği, barınma ihtiyacına oranla kafa ütülediği ev kiralama ya da satın alma üzerinden ilerleyelim.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın pandemi etkisinden biraz olsun sıyrılıp, yüz yüze eğitimin başlayacağı tarih olarak 06 Eylül 2021 işaret etmesiyle kira artışlarından mustarip olan kiracılara ek, fahiş artışlara rağmen bütçesine uygunluk, arzu edilen okula yakınlık konuları da gündeme oturdu. Ev sahipleri de kiracının hiç sorunu yokmuş gibi, eski kiracılarının ücret artışını kabul etmemesi üzerine çıkışlarını talep edip, yeni gelecek kiracılara kendilerine göre ‘rayiç bedel’ biçerek kiraya vermeye hazırlanıyor. Ancak rayiç adı altından insanların ortalama bütçelerini aşacak ‘fahiş bedel’ uygulamasına gittikleri de pek açık ortada.
Bu sene %16 ila %20 arasında değişen tefe- tüfe oranlarını dahi göz ardı ederek kira bedeli biçen ev sahiplerinin, hali hazırda duran kiracıları rahatsız etmesi ve yeni kiracılar için evi boşalttırma baskısı üzerine, etrafımda kirada olan kim varsa bu sorunları yazıya almamı dile getirdiler. Özellikle de 5 ila 10 sene kirada olan kiracılara daha fazla baskı yapılıyor. Burada kiracının mağduriyeti oldukça fazla. Çünkü yer değişikliği yapmak isteyen de hali hazırda kirada olan da maalesef gelir artışı sağlayamadan gider artışına maruz kalıyor. Kiraya eklenen aidat, depozito ve emlak fiyatları da kiracıları zorda bırakan unsurlardan. Düzenli kira-aidat ödemelerini yapan kiracılar 5.seneden sonra mahkeme kararıyla evden çıkarılmaya zorlansa da kiracılar bu duruma sessiz kalmamalı, haklarını aramalılar.
Kimi zaman düşünüyorum da yıllarca ‘ev alma komşu al’ sözüyle hareket eden vatandaşımız için bu söz artık tarih mi oluyor!
Dikkat ettiniz mi, evi olan yeni ev almaya cesaret edemezken, şimdi kendi evini kiraya verip başka bir eve kiraya geçmeye hazırlanan insanlar sayesinde komşular sürekli değişiyor. Tam birine alışırken hoop diğeri yerleşiyor. Muhit tercihi de yalan oluyor sanki. İnsanların önceliği barınma ihtiyacını karşılayacak ödeme kolaylığı ( bütçe planlaması) ve çocuklarının okulu, ulaşım sorununa çare amaçlı iş yerine yakınlığı ve pandemi dolayısıyla sağlık kurum ve kuruluşlarının etrafında olma çabası ön plana çıkmış durumda.
Umarım bu rayiç bedel adı altında halka sunulan fahiş bedeller, hem halkın huzuru ve sağlığı açısından, hem de ahlaki değerlerimize saygı açısından daha anlaşılır ve uygulanır karşılıklı iyi niyet yöntemiyle düzenlenebilir bir konuma gelir.