Ne kadar da güzel kullanılır oldu ekonomik sıkıntılar, ne kadar güzel kazanır oldu fırsatçılar, ne kadar güzel artırdılar gayrimenkul satışlarını, ev-dükkân kiralarını çıkarcı emlakçılar.
Ne kadar da halkçı belediyemiz var, ne kadar güzel geliyor kakçı faturalar…
İnsanlar nefes almakta zorlanır oldu, evgeçindirme derdi sebebiyle sosyal olanaklardan iyice soyutladı kendini vatandaş, iyice uzak kaldı.
Ev kirası, faturalar, evin asgari mutfak, temizlik ihtiyaçları, daha önceden altında aracı varsa benzin parası, ödediği aidat, kredi kartı ekstraları derken total giderler, maalesef gelirin oldukça üstünde kaldı. Hangi yöne dönsem, kime dokunsam zar zor ifade eder oldu kendini. Kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktığımız şu dönemde, kendi kendine yetemeyen insanlarla doldu etrafımız. Kendi kendini geçindiremeyen işler, kendi kendine konuşan şahsiyetler, kendi kendini idare edemeyen gelir –gider tutarsızlıkları…
İFTİHAR EDİLECEK YANIMIZ BU MU!
Her şey yolunda imiş, tüm hızla ilerliyormuşuz, genişliyormuşuz, ferahlıyormuşuz!
Hoş kime neyi söylüyorum ki, maşallah herkesin altında araba varmış, millet iftihar edilecek noktadaymış (!)
Görmüyor musunuz, orta segmentli araçlarını ilk fırsatta en az birkaç yıl önce alan vatandaş yola çıkmaya korkar oldu. Kimlerin altında üst segment araçlar var bir bakın. Nasıl ve hangi kazançla alınmış acaba? Kaç yerden maaş alıyormuş, daha birkaç sene önce aldığı hangi gayrimenkulünü piyasayı gözeterek (!) beş, hatta altı katına satmış şuan. Yetmemiş, daha dün iki bin liraya kiraya verdiği evini, bu sene onbin liralara vermiş. Çünkü piyasa böyleymiş!Görün bakalım; Var olanın variyetine ekleme yapanlarla iftihar eden bir sistemde, asgari düzeyde vatandaş ne kadar ilerleme kaydetmiş!
ASAT, BU FATURALARI KES AT!
Antalya…
Turizm başkenti, bacasız sanayi, dünyanın en güzel yeri Antalya.
Bakın, belediyemiz bile halkçı belediye. Halkının yanında, halkının istek ve ihtiyaçlarının farkında. O sebeple ihtiyaçlar öyle güzel gözetilmiş ki,kakçı belediye halini almış.
Çok sevgili vatandaş, bu ay ASAT size ne kadar fatura bağlamış. Otomatik ödemede, haberim yok diyenler de bir baksın rakamlara. Türkiye’nin en pahalı suyunu tüketen Antalya’mız için, belediyenin kurumu ASAT, ne diye bu kadar yüklü faturalara imza atmış! Kiradan, elektrikten, aidattan dem vururken, başlıca ihtiyacımız olan su hepimizin üstünde sel etkisi yaratır hale gelmiş. Daha geçtiğimiz senelerde elli ile yüz lira arasında değişen su faturaları (ki o sıralarda da yine pahalı idi), bu sene iki yüz, üç yüz liraların üzerine çıkmış.
Sanki millet evinde hamam işletiyor.
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan, halkının, vatandaşının yanında olan, muhalefet kimliği altında halkçı konuşan(!) belediye bu durumu neden görmezden gelir? Neden Antalya, Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanır? Neden kimse faturaları inceleyerek duruma el atmaz?
Ya çok kazanıp, ödediği yüksek faturalarla vicdani rahatlama içindeler ya da çözümsüzlüğün algıda büyük bir seçicilik yarattığı yerdeler…
Bir kez de; ‘Antalya şu konuda nasıl da iyi durumda, vatandaşını düşünen belediye böyle yapmış, Türkiye’nin en değerli memleketinin belediyesi Antalyalılarınasıl da rahat ettiriyor’ diye başlık atamıyor yerel basın?
Çünkü sıkıntının, sıkıntıdan beslenenin, sıkıntıdan kahrolanın, sıkıntıdan patlayanın farkında bu millet. Birine laf anlatsa, bir cümleyle çırak çıkaracaklar insanı…
Ne muhalefet ne de hükümet insanlardagiderek yükselen ruhsal çöküntünün farkında değiller sanırım. Bir seçim çığırtkanlığıdır sürüyor. Elde avuçta nasıl bir fırsat değerlendirmece varsa ortaya atılıyor.
Farklı algı yaratımları üzerinden gerçeklerin üstü kâh aralanıyor, kâh kapanıyor.
Ama bu vatandaşın gördüğünü, hissettiğini, yaşadığını, maalesef ne siyasiler ne de milletin vekâletini taşımaya gönüllü olanlar göremiyor, hissedemiyor; kendi çemberinin dışında hareket edemiyor!