Antalya’nın 3T’inden biri olan Turizm, kent ve ülke ekonomisi için çok önemli bir sektör. Turizmde çeşitliliği artırmak, cazibe alanları yaratabildik mi. Kaleiçi ve Konyaaltı sahil düzenlemesini bir kenara koyalım, çeyrek asırda ne yapıldı. Hatırlayalım, Şarampol yolu trafiğe kapatılarak yayalaştırıldı, bölge esnafı soluğu belediye önünde alarak ‘nasıl olur da yolu trafiğe kapatırsın’ diye tepki göstermişti. Bakın şimdi bu kentin hem yerli insanı hem de tatile gelen yabancı turistleri ilk gezdiği yerler arasında geliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ilk görev döneminde Cumhuriyet Meydanı ve Okullar Bölgesi düzenlemeleri ve yayalaştırma çalışmaları. Başkan Menderes Türel’in ikinci dönemi yıllardır yıkılamayan eski İl Özel İdaresi binasını yıktırtarak yerine güzel bir park kazandırdı, yenilenen Yavuz Özcan Parkı ile birleştirdi. Kamu kurumları da Üç kapılar, Saat Kulesi ve diğer tarihi mekanlarının temizliği ve restorasyonları gerçekleştirdi. Yeni cazibe yerleri yaratıldı mı, balıklar ve diğer canlı türlerini bünyesinde barındıran bir akvaryum yapıldı. Ve turizm için de en büyük cazibe merkezi de yıllarca nakış nakış işlenerek hayat bulan EXPO 2016 Antalya. Bunlar hem kentin hem de turizmin kazanımları oldu. Kent merkezinde bunlar olurken, ilçelerde ne yapılmış olabilir hiç düşündünüz mü ? Cadde düzenlemeleri ve peyzaj çalışmaları, yeni yeni projeler duyuyorum ki heyecanlanıyorum. Örnek mi Büyükşehir Belediyesi’nin Manavgat’ta önümüzdeki günlerde ilk kazmayı vuracağı Türkbeleni Projesi. Muhteşem bir proje. Belediyeler, ‘yolunu, temizliğini her türlü altyapı eksikliğini biz yapıyoruz. Turizm bize ne veriyor” diye düşünmeyip, proje üretmelidir.