Ülkemizin tatil beldeleri dendiğinde akla gelen ilk şehirlerinden biridir Antalya.
Turizme olan katkısı dışında ülkenin en fazla göç alan yerlerinden biri olması da ayrıca dikkat çeken bir özellik. Antalya deyince akla gelen deniz kum güneş olsa da bu güzel yanları kadar doğal güzellikleri de dikkat çekmektedir.
Başta Düden Şelalesi Damlataş Mağarası, Kleopatra Plajı Alanya Kalesi İnce Kum’u ve saymadığımız bir çok doğa harikasıyla Antalya hem plaj turizmi hem de doğal güzellikleriyle gezilip görülmesi gereken bir şehrimizdir.
Tarihi Kaleiçi, bu şehrin incisi. Bugünlerde yolunuz buraya düşerse ne kadar çok güzelleştiğini göreceksiniz. Büyükşehir Belediyesi’nin park peyzaj çalışmaları Kaleiçi’nin güzellik kattı. Bozulan parke taşları yerine yenileri yapılmak suretiyle yenilenen yolları yeni LED ışıklarla akşamları ışıl ışıl olan Kaleiçi göz kamaştırıyor. Yeni yapılacak çalışmalarla da eksiklikleri giderilecektir.
Çeyrek asır öncesi halini hatırlıyorum da Kesik Minare ve çevresinde biriken çöpleri ve büyüyen otlarını temizletmek için, ne çok haberlere imza atmıştık ki yetkililerin dikkatini çekebilmiştik. Kaleiçi dün olduğu gibi bugün de yerel idarelerin çabalarıyla sorunlarını çözmeye çalışıyor.
Akşamları cıvıl cıvıl olan Kaleiçi’ni daha nasıl güzelleştiririz bu nokta da esnafa da görevler düştüğüne inanıyorum. Ne demek istediğimi bir sonraki makalemde dile getireceğim.