Mutluluk insanı müteşekkir yapmaz. Ama müteşekkirler mutludur. Eğer (5 Aralık 2018) Antalya’da gerçekleştirilen tarihi toplantıda konuşsaydım söze böyle başlayacaktım ve sözlerime şöyle devam edecektim: “Sayın Belediye Başkanımız Menderes Türel’in sayesinde ben de kendimi bugün dünyanın en bahtiyar insanları arasında sayıyorum. Çünkü ruhumu saran müteşekkirlik duygusuyla tatlı bir heyecan duyuyorum. “
Bunun nedenini kısaca anlatmama müsaade ediniz: Eğer insanı düşünen hiç kimse kalmamışsa, o insan hakikatten ölmüş, demektir. Alzheimer hastalarını düşünenler gerçekten yok denecek kadar azdır. Bazen umutsuzluğa kapılarak onları düşünen hiç kimsenin kalmadığına inandığım anlar bile oluyor. Ama bir de bakıyorsunuz Yüce Mevla’m karşınıza, kararmaya yüz tutan umut dünyanızı aydınlatan yeni bir umut ışığını yakıveriyor.
Sayın Menderes Türel’e bu yüzden müteşekkirim ve mutluyum. Mutluluğumu sizlerle paylaşmaktan dolayı daha da mutlu oluyorum ve sizleri aydınlanan umut dünyamıza davet ediyorum.
5Aralıkta AKM Aspendos salonunda gerçekleştirilen ve Dr. Melih Vural’ın “Alzheimer: Çaresiz Değilsiniz!” başlığı altında yapılan toplantıya 1264 kişi katıldı. Halka açık olan bu toplantıya katılanların sayısını bu kadar kesin söyleyebilmemin nedeni ise ilgili kişiden aldığım bilgiye dayanıyor. “Salon hınca hınç dolu 1264 kişi yerlerde oturdu” dediği için ben de salondaki kişi sayısını biliyorum.
Mavi Ev’den bahsedeyim biraz: Burası benim nazarımda mimari bir yapı olmanın çok ötesindedir. Burası çağımızın çok şey bilen, ama çok az hisseden insanına sımsıcak duygular yaşatan bir duygu mabedidir.
Burada çalışan personelimiz Alzheimer hastası yaşlılara sundukları hizmetlerle, hasta yakınlarının da şükran ve minnet duygularıyla mutlu olmalarını sağlamaktadır.
Biz, hasta ve hasta yakınlarına uzmanlık bilgilerimizle yardımcı oluyoruz. Bu binayı inşa eden mimarı tanımıyorum, ama burasının planını çizerken aklından Alzheimer hastaları geçmiyordu. Fakat kimse kimsenin kısmetini kesemez. Kâinatın Yüce Mimarının, Allah’ın, planlarına akıl sır ermez.
İşte bu akıl sır ermeyen planın bir parçasında Sayın Menderes Türel’e de yer varmış. Ben, yıllarca çok daha mütevazı bir ortamda Alzheimer hastalarına ve yakınlarına böyle bir hizmet verilsin diye çok uğraştım. Oralı bile olmadı, daha önceki Belediye
Başkanları. Ama Sayın Türel ile bir kere görüştükten sonra bize “Mavi Evi’i” hemen tahsis etti.
Burası başka amaçlarla da kullanılabilir. Şöyle etrafınıza alıcı gözüyle bir bakınız. Mavi Ev, güzel Antalya’mızın en güzel yerlerinden birindedir. Burasını benim tasavvur bile edemediğim fiyatlarla kiralayacak şirketler vardır. Ama Sayın Belediye Başkanımız insaniyetin paradan daha önemli olduğunu sadece lafta değil, icraatta da gösterdi ve burasını hiçbir maddi karşılık beklemeden Alzheimer hastalarına ve yakınlarına hizmete açtı.
Bu yüzden Mavi Ev’in gerçek mimarı Sayın Menderes Türel’dir. Kendisine okurlarımın huzurunda hem Alzheimer hastası yaşlılar adına hem de tüm Antalyalılar adına teşekkür ediyor, bize bu mutluluğu yaşattığı için bir kere daha kendisine şükran borcumuz olduğunu vurgulamak istiyorum.
Mavi Ev’de Alzheimer hastası yaşlılarımıza gerontolojik bakım hizmetleriyle yardımcı oluyoruz. Gündelik yaşamlarının belli bir düzen içinde yürümesini, böylece hastalıktan kaynaklanan kargaşanın etkilerinin azalmasını sağlıyoruz. Burada canla başla çalışan Mavi Ev ekibine de teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü onlar bu anlamlı girişimin görünmeyen kahramanlarıdır. Alzheimer denilen düşmana karşı savaşan neferlerimizdir.
Alzheimer hastaları da hastalanmadan evvel çok şey biliyordu, şimdi bildikleri yavaş yavaş siliniyor. Fakat araştırmalar hala hissedebildiklerini gösteriyor. Zamanla kendisini, çevresini tanıyamaz hale gelen hastanın iç dünyasında, kelimelerle ifade edemediği ama hissettiği duyguların bir bölümünde burada verilen hizmetlere ve hizmetlerin mimarına müteşekkirlik vardır, diye düşünüyorum. Bunun ispatı yoktur, ama yaptığımız işe anlam kazandıran bir düşüncedir.
Bizleri mutlu kılan bu düşünceyle bir kere daha Belediye Başkanımız Menderes Türel’e, Alzheimer hastalığında çaresiz olmadığımızı bizlere anlatan Sayın Dr. Melih Vural’a ve bu anlamlı günde bizleri yalnız bırakmayan Antalyalılara teşekkür ederek bugünkü yazımı noktalıyor, yeni yılın milletimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum…