Yaşlı, kimilerine göre güçsüzlüğün sembolüdür. Bu sembolle yetinenler, yaşlı bakımını da bu açıdan görebilmektedir. Dolayısıyla yaşlı bakımı, güçlünün güçsüze bakımı şeklinde algılanmaktadır. Gerontolojik perspektiften bu algı kabul edilemez. Gerontolojik yaşlı bakımında “birey”, “çevre”, “sağlık ve hastalık” ve “bakım” kavramları farklı yorumlanır ve değerlendirilir. Birey, kendine ait kimliği ve bütünlüğü olan bir varlıktır. Her birey özerk ve aktif şekilde karar verebilir, eylem yapabilir ve sorumluluk üstlenebilir. Dolayısıyla bakıma muhtaç yaşlı, birey olarak bağımlı değildir. Bağımlılığı bedensel durumundan kaynaklanmaktadır. Ancak bedensel durumundan kaynaklanan hizmet ihtiyacı, onun birey özelliklerini, yani bütünsel varlık oluşunu etkilememektedir. Bakım hizmeti alan her yaşlı bireyin özerk olduğu ve bakımla veya yaşamıyla ilgili her karara aktif olarak katılım olanaklarına sahip olması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, bakım hizmetine ihtiyacı olan yaşlı bireyin güçsüz olduğunu söylemek, gerçekçi değildir. Aksine bakım hizmeti veren kişiler, bakım hizmeti alan yaşlı bireyin “bağımsızlığını” takdir etmeli, desteklemeli ve teşvik etmelidir. Çevre; yaşlı bakımı hizmetlerinde en önemli kavramlardan biridir. Son yıllarda “mekân” kavramı ile de anılmaktadır. Ancak mekân daha ziyade tesis kavramını veya fiziksel çevre kavramını çağrıştırmaktadır. Gerontolojik yaşlı bakımı hizmetlerinde “çevreye” fiziksel çevre dâhildir, ama bunun yanı sıra mekândaki tüm canlılar/insanlar, tüm kaynaklar ve tüm eksiklikler de çevrenin bir parçası olarak kabul edilir. Çevre; sağlık, kendini iyi hissetme ve yaşam için en önemli dış boyuttur. Bakım hizmeti veren kişiler de çevrenin bir parçasıdır. Gerontolojik yaşlı bakımı hizmetlerinde birey ve çevre, açık, birbirine bağlı ve birbirini etkileyen sistemlerdir. Sağlık ve hastalık, statik değil, aksine dinamik süreç olarak kavranmalıdırlar. Dolayısıyla değişkenlik, temel özellikleridir. Bu yüzden gerontolojik yaşlı bakımında tamamen noksanlıkları dikkate alan bakım hizmetlerine yer yoktur. Daima yaşlı bireydeki yeterlilikler veya kaynaklar veya potansiyeller dikkate alınmaktadır. Bu durumda gerontolojik bakım nedir? Gerontolojik bakımın çıkış noktasında yaşlının ihtiyaçları/problemleri ve yetenekleri yer almaktadır. Bunların yaşlı bireyin bağımsızlığına ve kendini iyi hissetmesine etkileri odak noktaya konulmaktadır. Yani gerontolojik bakım, yaşlının “güçsüzlüğüne” değil, aksine sorunlarına ve yeterliliklerine odaklanmaktadır. Gerontolojik bakım hizmeti veren kişiler, yaşlının sorunlarını nasıl çözebileceğini ve mevcut yeteneklerini bakımla ilgili sorunların çözümünde nasıl devreye sokabileceğini sormalıdır. Gerontolojik bakımda yaşlının ihtiyaçları ve yetenekleri bir bütünlük olarak değerlendirilmeli veya tanımlanmalıdır. Yaşlının fiziksel-işlevsel, iradeli-duygusal ve kültürel veya sosyal ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Gerontolojik bakımların beş temel boyutu muhakkak bütün gerontolojik bakımlarda dikkate alınmalıdır: Bireyin bakımsal ihtiyaçları, destekleyici bakım süreçleri, bakım süreci modelleri, bakım yönetimi modeli ve kalite geliştirme modelleri. Bu boyutlardaki her eksiklik, bakımın hedefine erişmesine engel olacak, yaşlının bağımsızlığının göz ardı edilmesine yol açacak ve bakım sürecine aktif katılımını engelleyecektir.