Şayet yaşlılığın sosyal gerçekliğinden söz ediyorsak, ki devamlı bundan söz ediyoruz, o zaman sosyal gerçekliğin bu boyutunu incelerken, hangi kavramlara ve araçlara sahibiz?
Gerontoloji, Biyoloji, Tıp, Psikoloji ve Sosyal Bilimlerin kavram ve araçlarını kullanan bilim dalıdır. Bu yüzden “interdisipliner” ve “multidisipliner” özellikleri gerontolojik yayınlarda sürekli vurgulanmaktadır. Bunun haklı sebeplerini unutursak, hele hele yok sayarsak, o zaman sadece Gerontolojiye değil, aynı zamanda kendimize de haksızlık ederiz. Çünkü bilim insanı sıfatımızı kazanmak için verdiğimiz tüm uğraşları, bir anda silip atmış oluruz. Ben, ne Gerontolojiye ne de kendimize haksızlık etmememizi öneriyorum. Olmayanı var, var olanı yok gibi göstermek, bu haksızlığın kaynağıdır ve çok sık haksızlık ettiğimizi düşünüyorum.
Gerontolojinin kavramlarının diğer bilimlerden alındığını belirttim. Örneğin Sosyal Gerontolojide, Sosyolojinin ve Psikolojinin temel kavramlarından hareket edilir ve bunlar Gerontolojinin spesifik perspektifinde yeniden değerlendirilir. Bu yeni değerlendirmenin kapsamında kavramalara yeni anlamlar yüklenmez, ama bu anlamların yaşlanma ve yaşlılık açısından yeniden, yaşlanma ve yaşlılığın gerçekliğine aykırı olmayan, yeni değerlendirmelerine veya yorumlarına erişilmeye çalışılır. Sosyolojinin kavramları, örneğin rol, grup, sosyalizasyon, davranış sapması, sosyal tabaka, sosyal norm veya sosyal dönüşüm, Gerontolojide de kullanılmaktadır. Sosyolojik tanımları aynı kalır, ama perspektif değişir.
Gerontolojide de davranış, eylem ve sosyal eylem kavramlarını kullanmaktayız. Örneğin gerontopsikologlar Martin ve Kliegel, her insanın ömrü boyunca bağımsız ve özerk kalma mücadelesi verdiğini söylerken, bu mücadelenin yerini de belirtmeyi ihmal etmiyorlar: Bireyin içinde yer aldığı sosyal ilişki sistemi. Dolayısıyla şunu sorabiliriz: İnsanın bu bağımsızlığını koruma mücadelesi kapsamında ortaya koyduğu girişimleri şu kavramlardan hangisi ile en iyi tanımlayabiliriz: Davranış, eylem ve sosyal eylem.
Sosyolog Max Weber bu kavramları ayırt eden ünlü tanımını ortaya koymuştur ve bu tanım günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Davranış, en kapsamlı genel kavramdır. Bu kavram insanın bilinçli veya bilinçdışı gerçekleştirebileceği tüm aksiyonları içine almaktadır. Örneğin reflekslerimiz, bilinçdışı davranışlar sınıfında yer almaktadır. Eylem kavramı, bireyin anlam gördüğü bir davranış biçimidir. Eylemde anlam kavramına bağlı iki boyut vardır. Biri eylemi yapan bireyin bu eylemle bağdaştırdığı amaç, diğeri eylemi yapanın eyleme yüklediği anlam. Birey, eylemlerinde gördüğü anlamı iletişimle başkalarına aktarabilir. Diğerleri de, örneğin araştırmacı, eylemin anlamını yorumlayarak anlayabilir. Demek ki eylem, davranışın özel bir türüdür ve anlamlı davranış ile sınırlıdır.
Sosyal eylem, daima diğer insanlarla ilişkilidir. Bu yüzden davranışın sadece özel biri türü değil, aynı zamanda çok daha kesin olan anlamlarla ilişkilidir. Genel bir davranış biçimi değildir, aksine interaksiyon halindeki bireyin diğer bireylerin sosyal eylemlerine yönelik olarak ortaya koyduğu davranışlardır. Örneğin iki kişinin selamlaşması bir sosyal eylemdir. Eğer biri selam verip, diğeri selam vermezse, bir dahaki sefere karşılaştıklarında, diğeri de selam vermeyebilir. Dolayısıyla sosyal eylemler interaksiyon sırasında ortaya çıkabileceği gibi, aynı zamanda aradan geçen bir sürenin ardında da ortaya çıkabilir.
Yaşlanma ve yaşlılık kavramlarını davranış, eylem ve sosyal eylem kavramlarıyla izah etmek istiyorsak, bu üç kavram arasındaki farkları dikkate almamız gerekir. Hiyerarşik sıralamada davranış en tepedeki kavramdır. Ardından eylem kavramı gelir, son sırada sosyal eylem kavramı yer alır. Örneğin yaşlıların bakıma muhtaç hale gelmemek için ortaya koyduğu sosyal eylemleri incelemek istiyorsak, o zaman eylemlerde hem davranış hem de eylem kavramlarının özellikleri olmalıdır. Ayrıca sosyal eylemin spesifik özellikleri de buna dahil edilmelidir. Dolayısıyla yaşlanma ve yaşlılığa sosyal eylem kavramından hareket ederek getirdiğimiz izahatlarda, ilk bakışta basit görünen, çok karmaşık tuzaklar olabileceğini dikkate almamız gerekir.