Son zamanlarda hemen hemen her kesimden aynı cümleyi duyuyoruz.
“Evde kal Türkiye”
Evet çok büyük bir felaketle karşı karşıyayız.
Tedavisi yok, ilacı yok, aşısı yok.
Bütün ülkeler teyakkuzda.
Aşı ve ilaç çalışmaları tam gaz devam ediyor.
Her geçen gün vaka, ölüm sayıları katlanarak artıyor.
Salgının başladığı yer olan Çin’de durum kontrol altına alındı.
İtalya, İran, Amerika, İspanya, İngiltere ve Türkiye’de işin boyutu artmaya devam ediyor.
Alınan önlemler ve tedbirlere uyulmadıkça bu felaketin ciddiyeti artacak.
Özellikle biraz bizim ülkemizden bahsetmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu vatandaşları uyarıyor.
Alınan tedbirlere uyulması, bu salgının önünü kesmek için çok büyük bir adım.
İl bazında valiler de her gün yeni kararlar ve tedbirler açıklıyor.
Mesela alınan kararlarda değil.
Vatandaşlar da.
Yetkililer ne derse desin iş vatandaşta bitiyor.
Gerek olmadıkça dışarı çıkmayın diye uyarıyorlar.
Ama vatandaşımız mesire alanlarında mangal yapıyor.
Sahillerde denize giriyor.
Partiler veriyor.
Toplu halde etkinlikler düzenliyor.
Bu salgının önünü kesmek ancak vatandaşın bilinçlenmesiyle olur.
Çin’de vakaların bitmesi ve koronavirüsünün kontrol altına alınmasının en büyük nedeni vatandaşlardın bilinçli davranması oldu.
Bir teşekkür de Karaloğlu’na
31 Mart Salı günü yayımlanan sayımızda gazetenin manşetini ‘Çocuk pazarcı’lara ayırmıştım.
Haberin; ‘İstanbul ve Ankara gibi yerlerde çocukların markete ve Pazar yerlerine girmesi yasakken, Antalya’da pazarlarda çocuklar çalıştırılıyor. Ve bu durumun ciddi bir risk yaratıyordu. Bir an önce önlemler alınmalı’ diye yazmıştık.
Daha sonra İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu aldığı yeni kararlarda bu konuya da değinmişti. Alınan kararda şu ifadelere yer verildi: “Koronavirüs salgınından ülkemizi ve vatandaşlarımızı korumak ve salgının yayılmasını engellemek için alınan tedbirlere rağmen, bazı vatandaşlarımızın küçük yaştaki çocuklarının umuma açık pazar, market gibi yerlerde kontrolsüz davranmalarına ve virüs bulaştırabilecek nesnelere temas etmelerine meydan verdikleri gözlenmekte olduğundan çocukları bu salgından korumak için Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca; ilimiz dâhilindeki açık ve kapalı pazar yerlerine ve marketlere 12 yaşından küçük çocukların alınmamasına karar verildi.”
Alınan bu kararın ardından yine de vatandaşlarımız kurallara uymamayı tercih etti.
Dün bu konuşla ilgili bir karar daha alındı ve vatandaşlar son kez uyarıldı.
Bu kadar hassas bir konuda emeği geçen Antalya Valimiz Sayın Münir Karaloğlu’na teşekkür ediyorum.