Ligin ikinci yarısı için Antalyaspor gerekli bütün adımları attı.
Önce ligimizi bilen ve baskıları iyi yönetecek bir teknik direktör arayışına geçildi.
Nitekim en uygun aday olan Tamer Tuna takımın başına getirildi.
Daha sonra transfer çalışmalarına başlanıldı.
Ara transfer döneminde uzun bir süre sesiz kalan kırmızı beyazlılar, peş peşe imzaları attırdı.
Veysel Sarı, Fedor Kudryashov, Ersan Adem Gülüm, N’Dinga, Lukas Psodolski ve Adis Jahovic ile anlaşıldı.
Takımın iskeleti olduğu gibi değişti.
Yapılan transferlerin takıma verdiği katkı da beklentinin çok üstünde oldu.
Veysel ve Kudryashov defans hattının vazgeçilmezi olurken, Sinan Gümüş, Jahovic ve Podolski’nin gol üretmedeki başarıları alkış topladı.
Ligin başında söylediğimiz ‘gol’ sorunu çözülmüş oldu.
Özellikle Sinan Gümüş ve Jahovic çok iyi bir uyum yakaladı.
Podolski’nin sakatlığı nedeniyle takıma uyumu biraz gecikse de dün attığı golle takıma 3 puan getirmesini bildi.
Ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Bu takımın mayası çok iyi tuttu.
Eğer bu kadro sezon başı kurulsaydı, şuan çok başka hayallerimiz olabilirdi.
Bir Avrupa macerası bu şehre çok yakışırdı.
Temennimiz önümüzdeki yıllara.
Biraz maçı değerlendirecek olursak, İlk yarıda Antalyaspor Malatya karşısında çok net fırsatlar yakaladı.
Özellikle Jahovic ve Sinan Gümüş’ün kaçırdığı 2 pozisyon var ki heyecandan kalbimiz duracaktı.
Tabi Sinan Gümüş’ün oyundan atılmasıyla daha kontrollü bir oyun sergileyen kırmızı beyazlılar, çok iyi bir maç çıkardı.
Maça sonradan girerek galibiyet golünü atan Podolski ise hazır olduğunu gösterdi.
Önümüzdeki maçlarda daha çok forma şansı bulacaktır.
Tamer Tuna, elindeki geniş kadroyu çok iyi değerlendiriyor.
Önümüzdeki hafta Fenerbahçe maçı var.
İlk yarıda yendiğimiz Fenerbahçe’yi yine yenebiliriz.
Bu sefer kadro da teknik heyet de daha sağlam.
Fenerbahçe maçının ardından temennimiz: “10 maç kazanamayan Antalyaspor’dan 10 maç kazanan Antalyaspor’a”