Konunun Özü
Bu yazıya bir farklılık yaparak başlayalım ve yazınının ana fikrini ilk paragrafta yazalım! Sözün özü: üniversiteler araştırma üniversitesi olmak istiyor, lakin araştırma üniversitesi olmak için lisansüstü öğretimin yükseköğretimin merkezinde olması gerekiyor. Ancak YÖK Kanunu enstitüleri yani lisansüstü öğretimi öncelemiyor, hatta lisans odaklı bir anlayışı esas alıyor. Bu durumda lisansüstü eğitim veren enstitülerin üniversitenin araştırma üniversitesi olmak yönündeki girişimlerini destekleyecek şekilde konumlandırılması gerekiyor.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Yapılanma
Türkiye’de yükseköğretim, 1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile akademik, kurumsal ve idari yönden çıkarıldığı döneme göre yeniden bir yapılanma süreci yaşamıştır. Bu kanunla tüm yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Anayasa'nın 130. ve 131. maddeleriyle verilen görev ve yetkiler çerçevesinde YÖK özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip olarak tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir. Geçen 40 yıldan fazla sürede hem Türkiye ve hem de Türkiye’nin yükseköğretimden beklentileri çok değişti. Tabii bu sürede genel olarak Kanun’da da değişiklikler oldu. Ancak bu değişikliklerin yükseköğretimden beklenenlerin gerçekleşmesi kolaylaştırmak hedefleri olsa da esas olarak yükseköğretim vizyonuna ulaşmak yönünde ivmelendirmek bir yana yavaşlatmak yönünde etkiler yaptığı söylenebilir. Bu durum YÖK’ün halen devam eden değişim ve farklılaştırma girişimlerinin de önünde zorluklar çıkardığı söylenebilir.
YÖK’ün ikilemi!
Son yıllarda özellikle YÖK araştırma üniversitesi olmayı özendirir ve teşvik ederken, YÖK kanunu araştırma üniversitesi olmayı acaba destekliyor mu? Mevcut mevzuat buna nasıl yaklaşıyor, bakmak gerekiyor.
Bir örnek olarak "Araştırma Üniversiteleri" açılımına bakmak uygun olabilir. 2017-2018 Akademik yılında Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından uluslararası gelişmelere uygun olarak “Araştırma Üniversiteleri" uygulamasına geçiş konusu açıklanmıştır. Oysa ki, YÖK Kanunu Lisansı odağa alırken, araştırma üniversitesi olabilmek için Lisansüstü ve özellikle doktora öğretimini merkeze alan bir anlayış değişikliğine geçiş yönünde inisiyatif geliştirmiştir.
Bu süreçte ilk etapta Ankara, Boğaziçi, Erciyes, Gazi, Gebze Teknik, Hacettepe, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul, İzmir Yüksek Teknoloji enstitüsü ve Orta Doğu Teknik Üniversiteleri "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi" kapsamında ele alınmıştır. Halen YÖK, "araştırma kapasitesi", "araştırma kalitesi" ve "etkileşim ve işbirliği" alanlarında 32 göstergeyle 23 araştırma üniversitesini "Araştırma Üniversiteleri Performans Sıralaması" çerçevesinde açıklamıştır.
Araştırma Üniversitesi Olmak Önemli!
Her şeyden önce Araştırma Üniversitesi olmanın önemli bir farklılaştırma aracı olduğunu belirtmek gerekir. Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) kapsamında, araştırma üniversitelerine çeşitli destekler verilmektedir. Bu kapsamda YÖK, araştırma üniversitelerini de performanslarına göre A1, A2 ve A3 olmak üzere 3 performans grubuna ayırmaktadır ve araştırma üniversitelerine sağlanması planlanan tüm destekler, yer aldıkları performans grubuna göre farklılaşmaktadır. Örneğin 2023 yılında 351 projeye 250 milyon lira destek sağlanmıştır. ADEP kapsamında, üniversitelerin eşleştirildikleri alanlarda çıktıkları 2022 çağrılarına gelen 351 başvuru için 2023'te 20 devlet araştırma üniversitesine Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 250 milyon lira bütçe aktarımı yapılmıştır. Söz konusu bütçe yıllık performans sıralamasına göre araştırma üniversitelerine dağıtılmıştır. Söz konusu bütçenin 173,3 milyon lirası fen ve mühendislik alanlarındaki 233 projeye, 108,2 milyon lirası sağlık bilimleri alanındaki 94 projeye, 8,5 milyon lirası ise sosyal bilimler alanındaki 24 projeye verilmiştir. 2024 yılında ise destek miktarı 400 milyon liraya yükseltilmiş olup, bu kaynak 2024 yılında 20 devlet araştırma üniversitesine Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından aktarılmıştır. Buna göre; 2024 yılında en yüksek bütçeler ilk 3 sırada yer alan ODTÜ (35 milyon TL), İTÜ (31,4 milyon TL) ve Boğaziçi Üniversitesi (26,2 milon TL) tarafından alınmıştır. Dolayısıyla Araştırma üniversitesi kategorisine girmek üzere üniversitelerin rekabet içinde olması Türk Yükseköğretiminin beklenenidir.