Yüz bir yıl önce bugün, yani 29 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk TBMM kürsüsünden daha önceden fikri altyapısı tamamlanmış olan Cumhuriyet’i ilan etti.
Türk Milletinin mizacına en uygun yönetim şekli olduğunu “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun yönetim şekli cumhuriyettir.” olarak ifade eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, binlerce yıllık Türk devlet idaresi geleneğinin Cumhuriyetle yoluna devam edeceğini 1923 meclisinde yer alan arkadaşlarıyla birlikte kanunlaştırdılar.
Tabiatıyla Cumhuriyetin ilanına karar verilmesinde; Atatürk’ün aldığı aile kültürü, eğitim, okuduğu eserler, etkileşimde olduğu fikir insanları ve sahip olduğu deneyimleri önemliydi. Bu süreçte kazanılan İstiklal Savaşı ve sonrasında yaşananların da kuşkusuz belirleyici olduğu açıktır. Burada özellikle ifade etmek gerekir ki; Mustafa Kemal’de Cumhuriyetin fikri altyapısının oluşmasında Türk sosyolojisinin kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin en önemli düşünürlerinden olan Ziya Gökalp’in etkisi son derece önemli olmuştur. Öyle ki Atatürk Ansiklopedisi’nde ( https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/ziya-gokalp-1876-1924/ ) yaer aldığı gibi kendi ifadesiyle: “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir.” şeklindeki vurgusu önemlidir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini içeren fikri altlığın oluşmasında büyük etkiye sahip olan Ziya Gökalp (1876-1924) ile Atatürk'ün çağdaş olmaları ve yüz yüze görüşmeler yapmaları yanında, bu yıl vefatının yüzüncü yılında andığımız Ziya Gökalp’in, “Türk Medeniyet Tarihi” ve diğer eserlerinde yer alan fikirlerle, ilan edilen Cumhuriyet fikrinin uyumu ve birlikteliği kayda değerdir.
Cumhuriyet vazgeçilmez değerimiz
Türk Kurtuluş Savaşı sadece büyük bir askeri zafer olmanın yanında fikri bakımdan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ve yapılandırılması bakımından da en büyük zaferdir. Bu durum Atatürk’ün Cumhuriyetin onuncu yılında yer alan nutkunda da yer almaktadır ve kendi ifadesiyle; “Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.”
Bu kapsamda “Gazi Mustafa Kemal’in Meclis tutanaklarında yer alan ifadesiyle, “Cumhuriyet Fazilettir ve Türk Milletine lâyıktır.” dolayısıyla Cumhuriyet vazgeçilmez değerimizdir.
Cumhuriyetimizin 101’incü yıldönümü kutlu olsun! Bu vesileyle bir kez daha başta Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman silah ve fikir arkadaşlarını, rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum.