Ülkelerde zamlar yapılırsa, yeni vergiler konursa, işler ters giderse her zaman hükümetler veya ülkeyi yönetenler suçlanır.. Yalan da değil hani.. Bizde de öyle değil mi şu anda? Zamlar, yaşam zorlukları, vergiler, halkın çok güç durumda yaşamını sürdürmesinin sorumlusu olarak ülkeyi yönetenleri göstermiyor muyuz? Peki suçlu sadece ülkeyi yönetenler mi? Ülkenin hazinesini seçim dönemi hovardaca harcayarak boş bıraktıklarını ve bunun acısını seçim sonrası çıkaracaklarını hep biliyorduk.. (Bazıları hariç.. Hala anlamamakta direniyorlar çünkü) . Ve bile bile oylarını vererek bu iktidarı yeniden görev başına getirdiler.. O zaman suçlu sadece yöneticiler mi? Onlara oy vererek iktidara getirenlerde hiç mi suç yok?
Bugünkü yazım da böyle bir konuda olacak. Bir hikaye ama gerçek sayılmaz da değil.. O halde bir hükümdar ile halkının hikayesini okuyalım:
SİZ NE İSENİZ BEN DE OYUM
“Bir ülkede halk hükümdara karşı ayaklanır. Haklıdırlar da. Ne adalet, ne düzen kalmıştır ülkede. Yaşam iyice zorlaşmıştır.
Hükümdar ayaklanan halkı meydandaki büyük bir havuzun etrafında toplar ve bir konuşma yapar :
- Eğer isterseniz benden çok kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz.
- Böyle isyan etmenize hiç gerek yok.
- Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım üzerini de kapattıracağım.
- Sizden tek isteğim, bu havuzu süt ile doldurmanız.
- Herkes gece yarısından sonra bu havuza tek başına bir kova süt dökecek. Ama herkes.
- Kimse kimseyi görmeyecek. Güneş doğarken hepiniz burada olun.
- Havuz süt ile dolduğunda ben tahtı bırakıp gideceğim.
Ertesi gün sabah olur herkes sevinçle havuzun başına toplanır. Öyle ya artık bu düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır. Hükümdar da gelir ve üzeri kapalı havuz açılır.
Bir de ne görsünler ?
Havuz dolmuştur. Ama sütten çok su doludur.
Çünkü, herkes aynı şeyi düşünmüştür.
- Onca sütün içinde benim döktüğüm bir kova suyu kim farkedecek ..?
Hükümdar konuşur :
- Gördünüz mü ?
- Siz ne iseniz, ben de oyum.
- Siz düzenbaz olduğunuz için, içinizden kimi seçerseniz seçin, sonuç hiçbir zaman değişmeyecek.
- O yüzden ben tahtımda kalıyorum.
- Siz de layık olduğunuz sistemin içinde”
Şimdi seçimden bu yana sürekli gelen zamlar, yeni vergi ve harçlar karşısında ezilen başta çok sayıda emekli olmak üzere hala kendi bildiklerini okuyan bir kısım kişiler için de bu örnek tam yerine oturdu herhalde.. “KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ”, “KENDİN ETTİN KENDİN BULDUN”