28 Mayıs seçimleri sonrası Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet, seçim döneminde boşaltılan hazineyi doldurmak için iğneden ipliğe zam yaparken, KDV oranlarını da yükseltti. Emekli maaşlarına ise devede kulak misali kök maaş üzerinden yüzde 25 zam yapılınca emekliler iyice açlığa, yoksulluğa itilmiş oldu.
Mayıs ayında yapılan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için Erdoğan başkanlığındaki hükümetin yüksek harcamalar yaptığını herkes biliyor. Bu hesapsız harcamalar nedeniyle de devletin hazinesi de maalesef tamtakır boş kaldı. Batan ekonomiyi düzeltmesi için büyük umutlarla Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek, çareyi vergi ve harçları arttırmak ve iğneden ipliğe her şeye zam yapmakta buldu. Memur maaşları yüzde 34 artırılırken, TÜİK marifetiyle enflasyon oranı çok düşük gösterilerek emeklilere verilecek zam oranı da düşük tutuldu. Yüzde 25 zam verildi ama o da kök maaş üzerinden. Yani maaşlar 7500 liraya çıkarılırken herkesin önceden aldığı maaş üzerinden zam yapılmış olacak ki bu da çok sayıda emeklinin yeni maaşının ancak 7500 lira civarına ulaşmasına neden olacak.
Peki memur ve emekliye bu göstermelik zamlar verilirken devletin vergilere ve harçlara yaptığı zamlar ne oldu? İşte önemli olan da bu. Daha zamlı maaşlar cebe girmeden devlet birçok hizmetin ve ürünün vergi ve harçlarına büyük zam yaptı. MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) bu yıla mahsus olmak üzere bir kez daha ödenecek. Yüzde 18’lik KDV oranı yüzde 20’ye, yüzde 8 olan KDV oranları da yüzde 10’a çıkarıldı. Noter, pasaport ve vize harçlarına yüzde 50 zam geldi. Yurt dışından şahsi kullanım amaçlı getirilen telefonlardan alınan harç da 6.091 liradan 20 bin liraya çıkarıldı. Peçete, ıslak mendil ve tuvalet kağıtlarının KDV’si de yüzde 8’den yüzde 20’ye çıktı. Ve daha buna benzer yüzlerce ürünün fiyatı artmış oldu.
Memurun ve emeklinin cebine maaş zammı girmeden devlet harç ve ürünlere yaptığı zamlarla verdiği zammı kat kat geri almış oldu. Açıkçası kaşık ile verilen kepçe ile geri alındı.