Bu yazıda ekmek fırını ruhsatı alınabilmesi için tarihsel süreç içerisinde gerekli şartlar ve bunların hukukiliği üstünde durulacaktır. 1999 tarihi öncesinde Belediye Kanunu uyarınca açılacak işyerlerinin belediyelerce denetlenerek ruhsat işlemlerinin gerçekleştirilmesi uygulaması yürürlükteydi. Bu tarihten önce bu konunun detayları ayrı bir yönetmelik ile düzenlenmemişken 1999 tarihinde yayınlanan Açılması İzne Bağı Yerlere Uygulanacak İşlemler başlıklı Yönetmelikte ekmek fırını için özel düzenleme getirilmemekte yalnızca ekmek fırını olma niteliklerine uygun olma şartı belediyelerce aranmaktaydı.
2005 yılında İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik yürürlüğe girdi. Bu Yönetmeliğin “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5. maddesinde “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerleri aşağıda belirtilen şartları taşımak zorundadır:...c) Özel yapı şeklini gerektiren .... ekmek fırını .... için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması,” denilerek mekanın yapı kullanma izin belgesinin bu amaca uygun olması gerektiği belirtilmiştir. Burada da yine fonksiyonel olarak mekanın ekmek fırını olmaya uygun olması ile bu şekilde projelendirilerek ruhsatlandırılması üstünde durulmuştur. Bu düzenleme imar mevzuatımız ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin genel mantığa ve hukuka uygundur. Sonuç olarak bu mevzuatın yürürlükte olduğu dönemde hamurhanesi, soyunma odası, duşu vs yönüyle mekan incelenmekte ve buna göre ruhsat verilmekteydi. Yapının mimari projesi itibariyle ekmek fırını olarak yapılmış olması yeterliydi.
2007 tarihinde İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin yürürlüğe konulması Bakanlar Kurulunca 19/3/2007 tarihinde kararlaştırılmış ve Yönetmeliğin EK-2 Gayrisıhhi Müesseseler Listesi C) Üçüncü Sınıf Gayrısıhhi Müesseseler 6- Gıda Maddeleri, İçkiler, Yemler ve Tarımsal Ürünler Sanayii başlıklı kısmına “6.19- (Değişik: 19/3/2007-2007/11882 K.) Günlük üretimi 1000 kg/günden az olan ekmek, sade pide ve ekmek çeşitleri üreten büyükşehir belediyesi sınırları içinde en az 250 m2, ... olması zorunlu yerler,....” cümlesi eklenmiştir. Bu haliyle büyükşehir belediyesi sınırları içinde bir ekmek fırınının açılabilmesi mekanın en az 250 m2 olması şartı getirilmiştir.
Bu şart problemli ve hukuka aykırıdır. Zira Ek 2. bölümde müesseselerin tanımı yapılmaktadır. İşyeri açılması için gerekli şartlar ise Yönetmelik 5. maddede belirtilmektedir. Dolayısıyla 5. maddede mevcut olmayan bir şartın tanıma bu şekilde eklenmesi hem düzenleme tekniği açısından hem de hakkı kısıtlar nitelikte bulunduğundan hukuka aykırıdır. İdare bu düzenlemeyi ekmek fırınlarına bir standart getirmek, sağlık ve kamu güvenliğinin korunması gerekçesine dayandırmış ise de; m2 belirlemesi yapılarak kamu sağlığı ve güvenliğinin korunmasının nasıl sağlandığı belirsizdir. Bir dükkan da unlu mamuller, simit, pide çıkartılabilirken aynı fırına hamurun ekmek şeklini vererek atmada ne sakınca olduğunu idare açıklayamamaktadır. Ayrıca tanım üçüncü sınıf gayri sıhhi müessese tanımıdır. 250 m2 den az olduğu durumda o halde burası gayri sıhhi müessese olmayacak mıdır? Düzenleme neresinden bakılırsa bakılsın sorunludur.
Yine bu düzenleme 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı kanunlara göre çıkartılmıştır ancak bu mevzuatın hiçbir yerinde böyle bir sınırlama mevcut değildir. Yönetmelikler üst hukuk normlarına aykırı olamayacağına göre mülkiyet hakkını kısıtlar böyle bir sınırlama hukuka aykırıdır.
Ayrık Nizamda Müstakil Binada Olma Şartı
2014/7002 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Bakanlar Kurulunun 10/11/2014 tarihli kararıyla yürürlüğe konulmuştur. Bu düzenleme ile Yönetmelik 5. maddesi “ İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerleri aşağıda belirtilen şartları taşımak zorundadır: … c) Özel yapı şeklini gerektiren ..... ekmek fırını ..... için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması,......m) (Ek: 29/6/2010 – 2010/671 K.; Değişik: 10/11/2014-2014/7002 K.) Ekmek fırınlarının bu amaca tahsisli ayrık nizamda müstakil binalarda açılmış olması. (Ancak, alışveriş merkezleri içinde bulunan 1000 m2 ve üstü alana sahip hipermarket, süpermarket, grossmarket ve megamarket gibi adlarla açılan işyerleri bünyesinde yer alan fırınlarda ayrık nizamda müstakil bina şartı aranmaz....” halini almıştır. Bu haliyle en az 250 m2 olma şartının yanında ayrık nizamda müstakil binalarda açılmış olma şartı getirilmiştir. Ancak ayrık nizam ve müstakil bina olma şartı ile sağlanmaya çalışılan yarar ortaya konulamamaktadır. Kamu sağlığı, güvenliği, standart getirme şeklinde genel cümlelerle idare bu düzenlemeyi haklı çıkarmaya çalışsa da bir yapının ayrık nizam olup olmamasının bu imalat açısından ne gibi sorunlar getireceğini ortaya koyamamaktadır. Bu düzenlemenin dayanağı da 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı, 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanunlardır ancak yine bu kanunlarda böyle bir sınırlama yoktur ve bu haliyle bu mevzuat üst hukuk normlarına aykırıdır. Burada Yasa koyucunun genel prensipleri belirleyerek uygulamayı yönetmeliklere bıraktığı asıl düzenleme yetkisinin yasama organında olduğu açıktır. Ancak yasama organının çizdiği sınırlar içinde üst hukuk normlarına aykırı olmadan yönetmelik yapılabilir. Yasanın düzenlemediği bir alanda yönetmelik yapılamaz. Yine konu unsurunun halk sağlığı ve güvenliği amacını sonuçlar nitelikte bulunması gerekir. Ayrık nizam müstakil bina şartının halk sağlığı ve güvenliği açısından anlamını idare ortaya koyamamaktadır. Sağlık ve çevre şartlarına bağlı getirilen standartların hangi kamu yararını koruduğu ortaya konulmalıdır. Bitişik nizam ve müstakil bina olursa hangi sağlık ve çevre şartı tehlikeye girmektedir?