Özel üniversite ücretleri can yakmaya devam ediyor. Üniversiteler tarafından belirlenen ücretler eğitimi ciddi anlamda zorlar hale geldi. Bu nedenle kayıt yapamayan ya da kaydını yenileyemeyen öğrenciler ile karşı karşıya kalınmakta.
Eğitim temel haklardan birisi. Ve bunun özel üniversiteler tarafından fahiş fiyatlar uygulanarak engelleniyor veya engellenmesine neden oluyor olması da düşündürücü.
Üniversite öğrencilerinin sorunu ücretler. Bu ücretlere bu dönemde zamlar yüzde 150'ye çıktı. Bu yetmez gibi yurt, yemek parası ve ulaşım gibi kalemler eklenince maliyet ciddi rakamlara ulaşıyor. Bu miktarları karşılamak neredeyse imkansız.
Basına da yansıyan özel üniversite ücretlerinden bazıları şöyle.
Koç Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında Tıp Fakültesi dışındaki programlar için yıllık ücretini 1 milyon 75 bin TL olarak belirledi. Yabancı Dil Hazırlık Programı da aynı ücretle sunulacak.
Sabancı Üniversitesi, yeni akademik yıl için lisans programları ve hazırlık dil eğitimi ücretini 1,1 milyon TL olarak belirledi. Geçen yıl 510 bin TL olan ücret, yüzde 115 artarak 1 milyon 100 bin TL'ye yükseldi.
Bilkent Üniversitesi, 2024-2025 yılı eğitim ücretini tüm bölüm ve programlar için 620 bin TL olarak açıkladı. Geçen yıl 310 bin TL olan ücret, yüzde 100 zamlandı.
Özyeğin Üniversitesi, fakülte bazında belirlediği ücretlerle dikkat çekiyor. İşletme, Mimarlık ve Tasarım, Mühendislik, Hukuk, Sosyal Bilimler ve Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakülteleri için yıllık ücret 950 bin TL oldu. Geçen yıl bu ücretler 475 bin TL idi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi, en pahalı lisans fakülteleri olan Mühendislik, Doğa Bilimleri ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakülteleri için yıllık ücreti 745 bin TL olarak belirledi. Geçen yıl bu fakültelerin ücretleri 297 bin 500 TL idi. Üniversitenin hazırlık programı ücreti ise 697 bin 500 TL olarak açıklandı.
Görüldüğü üzere bu rakamlar kabul edilebilir makul rakamlar değil. Peki neden bu fahiş ücretler ve özel üniversitelerin bu rakamları yerinde mi?
YÖK Başkanı Erol Özvar'ın imzasıyla vakıf yükseköğretim kurumlarına eğitim öğretim ücretleri konusunda yazı gönderildi. Özel Üniversitelere gönderilen yazıda ücret konusunda göz önünde bulundurulması gereken kriterler belirtilmiştir. Buna göre gerekçe olarak;
"Bilindiği üzere devlet üniversitelerinde 2011-2012 akademik yılından beri birinci öğretimdeki öğrencilerden katkı payı alınmıyor. Yine bilindiği gibi vakıf yükseköğretim kurumları kazanç amacına yönelik kurulamaz.
Adayların kaydolacakları programın tamamlanma süresi boyunca yaklaşık güncellenme oranları ile öğrenim ücretlerini bilmek istemeleri, sürpriz veya beklenmedik bir ücret değişikliği ile karşılaşmak istememeleri son derece haklı ve meşru bir taleptir."
YÖK'ün 10 Temmuz'daki toplantısında alınan vakıf yükseköğretim kurumlarının, eğitim öğretim ücretlerini belirlerken dikkat etmeleri gereken hususlara ilişkin aldığı kararlar alınmış ve açıklamada bunlar belirtilmiştir.
Buna göre, vakıf üniversitelerinden eğitim öğretim ücretleri belirlenirken dikkat etmeleri istenen hususlar şunlar:
"Ücretler dönemsel değil, yıllık ve tayin edilmiş bir miktar olarak tespit edilmeli, ücretler tercih ve/veya yatay geçiş dönemlerinden önce net bir miktar olarak ve her bir adayın kolayca ulaşabileceği şekilde ilan edilmeli.
İlk kayıt esnasında öğrenciye taahhüt edilmiş eğitim öğretim ücreti artış oranları aşılmamalı ancak her halükarda yapılacak artışlarda en çok Tüketici Fiyat Endeksindeki (TÜFE) 12 aylık ortalama oranı esas alınmalı ve bu kapsamdaki güncellemeler resmi internet sitelerinden duyurulmalı.
Kayıt döneminden sonra her ne ad altında olursa olsun açıkça ilan edilmemiş ilave/beklenmedik ücret ve ücret artışı talebinde bulunulmamalı.
İlan edilen eğitim ve öğretim ücretlerinde TÜFE üzerinden resmi güncelleme oranları dışında herhangi bir ilave değişiklik yapılmamalı ve alınacak bu yöndeki kararlar uygun zamanda ve elverişli araçlarla tüm öğrencilerle paylaşılmalı."
YÖK’ün açıklamasında, vakıf yükseköğretim kurumları mütevelli heyetlerinin, eğitim öğretim ücretlerini YÖK'ün bu kararı doğrultusunda belirlemelerinin istendiği açıklanmıştır.
Özel üniversite olarak bilinen Vakıf Üniversiteleri Yüksek Öğretim Kurumuna (YÖK) bağlı çalışmakta olup, ücretlendirme konusunda tüketici sıfatı taşıyan öğrenciler ile yapmış oldukları sözleşmeler bağlayıcı durumdadır. Yasalara aykırı olmamak kaydıyla veya haksız şart içermediği takdirde sözleşmenin ifa edilmesi beklenir.
Dolayısıyla sözleşmede ne yazıldığına bakılması gerekir. Şayet enflasyonun üzerinde bir orandan bahsediliyorsa Tüketici Kanunun 5 nci maddesine göre haksız şart niteliği taşır.
Sözleşmeye daha düşük bir oran yazıyorsa öğrenci o oranın üstüne çıkmak zorunda değildir.
Özel Üniversiteler ticari amaçlı hareket edemezler
Geçtiğimiz yıl özel okullar ve özel üniversitelerde kademe yani başlangıç fiyatları belirlenirken o fiyatını belirlemiş olan bir eğitim kurumu bu sene devletin yetkili kurumu enflasyon artışını örneğin %57 olarak belirlediği halde bunu neden %100, %150 ya da %200 yaptığını kanıtlamak zorundadır. Çünkü gerek özel üniversiteler gerek özel okular ticari amaçlı hareket edemezler. Bunlar kamusal hizmet sunmaktadırlar. Bu nedenle bu artışlar kanıtlamadığı takdirde yargı fazladan alınan ücretin iadesine karar verebilecektir.
Bu noktada bir Üniversite TÜİK'in açıkladığı enflasyonun üzerinde fiyat artışı yapıyorsa bu durumu YÖK’e iletmek de fayda var. Çünkü YÖK’ün kararları ve tavsiyelerine göre Vakıf üniversitelerine enflasyon üzerinde zam yapılmaması gerektiği belirtilmiştir.
Sözleşmede bu konuda bir ifade bulunmuyorsa o takdirde de neden enflasyonun üzerinde artış uygulandığı kanıtlayamadığı takdirde, üniversite yönetimi enflasyon üzerindeki farkı ödemek zorunda kalacaktır, Şöyle ki öğrenci enflasyon oranın üzerinde zam yapıldıysa veya sözleşmede yazan oran daha düşük olduğu halde bunun üzerinde artış yapıldıysa, üniversite yönetiminin yazılı olarak (e-posta gibi) bildirimde bulunup itirazını iletmelidir. Makul bir açıklama gelmediği takdirde YÖK’e şikâyet dilekçesinin yanı sıra 104 bin liraya kadar olan farklarla ilgili uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine internet üzerinden hiçbir ücret ödemeden başvurarak enflasyon farkını isteyebilirler.
Av. İbrahim Güllü
TÜKONFED (Tüketici Konfederasyonu) Başkan Vekili