Sabah Gazetesi’nin haberine göre Azerbaycan Savunma Bakanlığı 4 gündür süren çatışmalarda Ermenistan ordusunun darmadağın olduğunu açıkladı: Yaklaşık 200 tank ve zırhlı araç, 228 top ve füze sistemi, 30 hava savunma sistemi, 6 komuta yönetim ve komuta gözlem mıntıkası, 5 mühimmat deposu, 110 otomobil, 1 S-300 sitemi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ermenistan’ın çatışma bölgesine yabancı ülkelerden terörist ve paralı asker getirdiği belirtildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi'nin çatışma bölgesine yabancı paralı askerlerin getirilmesine ilişkin açıklamasına cevaben, Ermenistan tarafından bu tür araçların yaygın olarak kullanılması konusundaki endişelerimizi defalarca dile getirdiğimizi belirtmek isteriz” açıklamasını yaptı.
Askerleri kaçan, çocuk gibi ağlayan, ordusu dağılan Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmediği için Azerbaycan bu savaşı sürdürmek, işgal altındaki topraklarını söke söke geri almak zorundadır. Ermenistan’ın “paralı katil” getirmesine bir şey demeyen BM’den Azerbaycan ve Ermenistan’a “çatışmayı durdurun”, mesajı geldi. Ancak çağrıda Ermenistan’a “işgal ettiğin topraklardan çık” demedi. Dolayısıyla zaten sembolik bir kurum olmanın dışına çıkmayan BM’nin çağrısının Azerbaycan için hiçbir ehemmiyeti olamaz. Türkiye, sorunun çözümünün tek reçetesini açıkladı: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Esasen bu sorunun çözümü basit. Tek bir çözüm var. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilecek. Bu çekilme olmadığı sürece bu sorun çözülmez” dedi ve ekledi: Türkiye Azerbaycan’ın “sahada ve masada” yanında olduğunu vurgulayarak, “Artık bu meseleyi kökünden çözmek istiyoruz” dedi.
Almanya’nın en çok izlenen haber programı Tagesschau Azerbaycan konusunda endişe duymadan Ermenistan ile dayanışma göstermenin işgali desteklemek olduğunun altını çizerek Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a yönelik eleştirisine yer verdi. Rusya ve Türkiye’nin, Ermenistan ile Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ konusunda yaşanan çatışmada önemli rol oynadıklarını, diğer ülkelerin çok az etkisi olduğu belirtilen haberde, “Rusya, diplomatik angajmanıyla ABD ve AB devletlerinin bıraktığı boşluğu dolduruyor. Amerikalılar, Rusya ve Fransa ile birlikte, AGİT çerçevesinde 1990'ların başındaki ateşkesten bu yana kalıcı bir barışa aracılık etmesi beklenen “Minsk Grubu”na liderlik ediyor. Ancak zahmetli bir şekilde müzakere edilen sözde 2007 Madrid İlkeleri çerçevesindeki anlaşmaların hiçbiri uygulanmadı“ denildi.
Sözcü Gazetesi’nin haberine göre şimdiye kadar 2.300 Ermeni askeri etkisiz hale getirildi. Ermenistan ve Azerbaycan, çatışmaları sonlandıracak görüşmelere başlamayı reddetti. Macron “Türkiye'nin Dağlık Karabağ ile ilgili açıklamaları tehlikeli” ifadesini kullandı. Ermenistan ise “Türk jetleri bizim uçağımızı düşürdü” iddiasını Azerbaycan çürüttü. Türkiye tarafından da “yalan” olarak nitelendirilmiş ve reddedilmişti.
Toparlarsak şöyle diyebiliriz: Ermenistan’ın akıllanmak gibi niyeti yok. Otuz yıldır işgal ettiği topraklardan zorla çıkarılmadıkça gitmeye niyeti yok. Uluslararası hukuka saygısı zaten yok. Masum insanları katletmekten çekinmediğini yıllardır gösteriyor. Yurtdışından “paralı katil” ve “terörist” ithal edecek derece yüzsüz. Böyle bir ülke ile masaya oturup müzakere yapmanın bir anlamı yok. Dağlık Karabağ’dan ya defolacak ya defolacak!