Geçenlerde kaleme aldığım bir yazıda “Yaşlılara Yönelik Şiddet, İhmal ve Suistimal” konusunu dile getirmiştim ve görmezlikten gelinmemesi gerektiğini vurgulamıştım. Bu yüzden toplumda farkındalık yaratmanın önemli olduğunu belirtmiştim ve 15 Haziran’ın “Yaşlıya Şiddet, İhmal ve Suistimal Günü” olmasını önermiştim. Bugün madalyonun öbür yüzüne bakacağız. Saldırganlık sadece bakıcıdan kaynaklanmaz. Aynı zamanda bakımı üstlenen bakıcıların maruz kaldığı saldırganlık da bakım durumunun bir parçasıdır. Bu yüzden buna duyarlılık kazanmak ve önlem almak son derece önemlidir. Saldırganlıktan (agresyon) bir kimseyi yaralamak veya yıkmak maksadıyla bilerek yapılan bedensel ve sözlü eylemleri anlıyoruz. Demek ki saldırganlık bir hedef takip etmektedir. Hedefe erişmek isteyen saldırgan bilinçli hareket etmektedir. Hedef, saldırganlığa maruz kalan kimseye zarar vermektir. Zarar verici sözlü saldırganlık olabileceği gibi doğrudan bedene yönelik saldırganlık da olabilir. Saldırganlık eylemlerinin sözlü türleri küfür, bağırma, rencide etme, tehdit, azarlama şeklinde olabilir. Bedene yönelik saldırganlık ise bedenin herhangi bir yerini parçalama, herhangi bir cismi karşısındaki kişiye fırlatma, tükürme, çimdirme, tırmalama, ıslatma gibi eylemlerdir. Bu eylemlere hem bakıma muhtaç yaşlılar hem de bakıcılar maruz kalabilir. Bugün bakıcıların maruz kaldığı saldırganlıklardan bahsettiğimiz için şunun cevabını vermek istiyorum: Bakım hizmeti verdiği yaşlının saldırgan davranışları karşısında bakıcının tepkisi ne olmalıdır? Yaşlıdan kaynaklanan saldırganlık karşısında bakıcının daima sükûnetini koruması gerekir. Çünkü stres ve heyecan yaratan durumlarda sükûnet korunmazsa olay tırmandırılır. Diğer uygun bir tepki ise, saldırganlık karşısında beklenmedik bir tepki vermektir. Örneğin saldırganlığa saldırganlıkla değil, aksine gülerek tepki vermek, saldırganın beklemediği bir tepkidir. Bakım kurumlarında çalışan profesyonel bir bakıcıysanız, o zaman bu saldırganlık olayının muhakkak ekip elemanları arasında konuşulması, tartışılması ve hangi önlemlerin alınacağı üzerine karar alınmalıdır ve bakıcı ekip saldırganlığa yönelik ortak bir davranış biçiminde mutabık olmalıdır. Saldırganlık olaylarının dokümantasyonu şarttır. Saldırganlığa yol açan sebep, saldırganlık davranışının türü, bakıcı personelin ilgili saldırganlığa verdiği tepki, bu tepkinin başarı düzeyi konularının belirtilmesi gereken dokümantasyonun sonunda belli bir stratejide karar kılınması da yer almalıdır. Yaşlıdan kaynaklanan saldırgan davranışların görmezlikten gelinmesi bir ihmalkârlıktır. Bu ihmalkârlık varsa, o zaman saldırganlık sorunu sadece çözümsüz kalmaz, aynı zamanda diğerlerine de sıçrayabilir. Diğerleri derken, bunların içinde hem diğer yaşlılar hem de bakıcı personel yer almaktadır. Yani saldırganlık olayını veya olaylarını görmezlikten gelmenin bedeli çok ağır olabilir. Fakat alınacak önlemler arasında sakinleştirici ilaç veya yaşlıyı “sabitleme” (=bağlama) başvurulacak en son önlemler olmalıdır. Bakıcılar saldırganlık olayını muhakkak kendi aralarında konuşmalıdır veya nezaret, gözetim, denetim, kontrol, teftiş, yönetim gibi boyutlarını “süpervizyon” seanslarında masaya yatırmalı ve ilgili saldırganlık olayı üzerine duygu, düşünce ve davranış biçimlerini yansıtıcı bir tarzla tartışmalıdır. Bakıcıların “çatışma durumlarının” çözümü üzerine hizmet için seminerlere katılması da önerilebilir. Bu seminerlerde veya kurslarda bakıcılara saldırganlık karşısında hangi alternatif tepkiler verebilecekleri öğretilmelidir.