Antalyaspor kabus gibi bir sezon geçiriyor.
Lige Göztepe galibiyeti ile başlayan kırmızı beyazlılar, daha sonra inişli çıkışlı performansıyla orta sıralarda kendisine yer buldu.
Ligin 7. haftasında Fenerbahçe deplasmanında alınan galibiyet çoğu taraftarı sevinçten deliye döndürse de daha sonrası ise beklendiği gibi geçmedi.
O maçın ardından 2 teknik direktör değişti.
Yanlışlar silsilesi arttıkça arttı.
Takıma verecek bir şeyi kalmayan Bülent Korkmaz gönderilirken, yerine Başakşehir’in yardımcı antrenörü Stjepan Tomas getirildi.
Yönetimin büyük umutlar bağladığı Tomas, beklentilerin çok altında kaldı.
Ve sezonun ilk yarısı bittiğinde Tomas ile de yollar ayrıldı.
Son olarak takımın başına Tamer Tuna getirildi.
Hazırlık maçları ve antrenmanlara baktığımızda neredeyse bütün futbolcuların üzerindeki ölü toprak kalkmış gibi gözüküyor.
Özellikle takım üzerindeki büyük yük olanlarla yollar ayrıldı.
Önceki yazılarımda Dala, Cissokho ve Tarık Çamdal’ın gönderilmesinin ne kadar doğru bir hamle olduğunu anlatmıştım.
Tekrar oraya girmeyeceğim.
Ligin ilk yarısındaki yanlışlar artık yapılmamaya başlandı.
Tamer hoca neredeyse bütün futbolcuları tek tek tanıyor.
Genç bir teknik direktör olmasına rağmen büyük tecrübeleri var.
Özellikle Beşiktaş’ta Şenol Güneş ile birlikte çok güzel işlere imza attı.
Şenol Güneş, Tamer Tuna ile ilgili konuştuğunda hep faydalı işlerinden bahsetti.
Tuna, genç yaşına rağmen zorlu bir göreve geldi.
Başkan Ali Şafak Öztürk’ün de yakın arkadaşı olan Tuna, bu takımı ligde tutmak için elinden geleni yapacaktır.
Tabi sadece iyi tecrübe ve iyi yönetimle bu iş olmaz.
Yönetimde taşın altına elini koymalı.
Birkaç bölgeye özellikle defans, forvet ve kanat hattına kesinlikle transfer yapılmalı.
Fenerbahçe’de forma şansı bulamayan Mevlüt Erdinç tekrar alınabilir.
Defans hattı içinde gündemdeki Dusko Tosiç biçilmiş kaftan.
Eğer doğru transferler yapılırsa ligin 2. yarısı Antalya halkı için çok daha güzel geçecek.