Antalya Türkiye ölçeğinde tarım sektöründe bir lider ve marka olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu liderliğin Antalya’nın sahip olduğu potansiyel dikkate alındığında yeterli değildir ve yeterli görülmemelidir. Dolayısıyla Antalya söz konusu avantajlarını küresel ölçekte tarımda bir aktör olmak yönünde kullanmalıdır, kullanmak durumundadır.
Pekala “Küresel ölçekte Antalya tarımda nasıl bir aktör olabilir?” Süreci bu soruyu sorarak ve sorgulamakla başlatmak doğru alacaktır. Halen küresel ölçekte tarımda küresel bir aktör durumunda olmayan Antalya’nın örnek alacağı, turizm gibi bir başarılı örneği bulunuyor. Turizm sektörünün ortaya koyduğu performans ise “Tarım ve gıda sektörlerinde de Antalya benzer başarıyı neden yakalamasın?” noktasına getiriyor.
Özellikle turizm sektörünün Antalya’ya sağladığı tanınırlık ve “olumlu imaj” başta tarım ve gıda üretim sektörü olmak üzere yükseköğretim ve diğer sektörler için de ciddi bir fırsatlar sunmaktadır. Bunun için sektörler arası etkileşimin sinerji oluşturacak şekilde planlanarak ele alınması ve doğru stratejiler geliştirilmesi zorunludur. Kısaca; Antalya’nın perspektifi; turizmde olduğu gibi tarım alanında küresel bir güç olmak ve elde ettiği başarıları sürdürülebilir kılmak ve üstünlüğünü sürdürmek yönünde şekillenmelidir.
Antalya Tarım ve Gıdada Dünya Markası Olmalı!
Antalya’mızın turizmde yakaladığı haklı şöhret, farklı alanlarla ilişkilendirilerek bir “toplam kalite” algısına ve oluşumuna hizmet edebilir niteliktedir. Özellikle tarımda sahip olunan potansiyel konunun önemle dikkate almasını gerekli kılmaktadır.
Bu çerçevede çok önemli avantajlara sahip bulunan Antalya’nın tarım ve gıda alanında da bir “dünya markası olmak” yönünde çalışmak ve Antalya’yı bu alanda doğru konumlandırmak için doğru stratejiler geliştirmek zorunluluk arz ediyor. Dolayısıyla bugün Antalya’yı tarım ve gıda sektöründe bir dünya markası haline getirmek yönünde çalışmak ve bu alanda da küresel bir aktör olmak üzere zaman kaybetmeksizin çalışmak, tüm paydaşlarla birlikte çalışmamız gerekiyor.
Antalya tarımda küresel aktör olma potansiyeli!
Antalya tarım ve turizm sektörleriyle Türkiye’nin en önemli kenti durumundadır. Pekala bu durum ne kadar sürdürülebilir niteliktedir? Evet! bu sorunun cevabı önemlidir, çünkü Antalya avantajlı ve üstünlüklere sahip olduğu her alanda liderliğini sürdürmek kabiliyetinde olmalıdır. Bunun için yeni stratejiler geliştirmek ve rekabetteki üstünlüğünü koruyacak bir anlayışla kendini yenilemek durumundadır, bu anlayışı sürekli canlı tutmanın sürdürülebilirliği sağlamak için zorunlu olduğunun farkında olmalıdır.
Üretim değeri bakımından Antalya lider!
Tarım sektörüne bakıldığında Antalya’nın üretim değeri bakımından bitkisel üretimde 10 milyar liranın üzerindeki hasılasıyla Türkiye’nin lideri olduğu görülmektedir. Hayvansal üretimde ise üretim değeri bakımından Antalya ikinci sırada yer almaktadır.
Dolayısıyla Antalya’nın Türk tarımına katkısı son derece önemlidir ve tarım sektörünün üretim gücü olağanüstüdür. Bu kapsamda domates, kültür mantarı, portakal gibi 9 üründe Türkiye’de üretimi içinde ilk sırada yer almaktadır, yine 5 üründe ise ikinci sıradadır. Bununla birlikte son yıllardaki muz ve avokado başta olmak üzere tropik ürünlerin üretiminde de büyük atılım içindedir. Tabii Antalya’nın örtü altı tarımdaki ve kültür mantarı yetiştiriciliğindeki önderliği ise tartışılamaz ve Antalya Türkiye örtü-altı üretim alanlarının %42’sine ve özellikle cam sera varlığının ise %85’ine sahiptir.
Türkiye tarım alanlarının %1,5’ine sahip olan Antalya söz konusu yüksek performansa ve başarıya 360 bin dekar alanda üretim faaliyeti gerçekleştirilen yaklaşık 140 bin çiftçisiyle ve sektör paydaşlarıyla ulaşmaktadır. Bu durum emeğini her şartta üretimle buluşturan çiftçilerimizin bilgi ve becerisine saygı duymayı gerektiriyor ve Antalya ilinde tarım teknolojisi uygulamalarının seviyesini, kurumsal altyapının yetkinliğini ve paydaşların becerisini ifade ediyor.
Bu çerçevede turizmde bir dünya markası olan Antalya’nın, dünya ölçeğinde tarım ve gıda sektöründe de bir marka olması yönünde vizyoner bir bakış ortaya koymayı zorunlu kılıyor. Söze konu vizyonun gerçekleştirilmesi için, gerekli tüm önlemleri alarak kamu ve özel sektör, sivil toplum ve üniversite gibi tüm paydaşlarla birlikte Antalya olarak yola çıkmamız ve hedefe ulaşmak üzere kararlılıkla çalışmamız gerekiyor. Burada etkili koordinasyon ve yönetişimi sağlayacak tüm araçların Antalya’nın başarısı, dahası Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için kullanılmak durumunda olduğu unutulmamalıdır.
Sonsöz; Antalya’nın sahip olduğu potansiyelle tarımda küresel aktör olmamak gibi bir lüksü olmamalı!