Temel İnsani Hakların Tesisi Yönünde Somut Öneriler
Yaşanan an’a müdahale etmek için alınan önlemleri yüksek sorumlulukla ve kararlılıkla devam ettirmek yanında ilk somut iş olarak; Çin’in Wuhan şehrindeki insana yakışmayan beslenme biçimine yol açan ve destekleyen pazarları ortadan kaldırmaktır, kaldırılmasını sağlamaktır. Çünkü “insana yakışır bir yaşam standardı” olmayan Wuhan bölgesi veya bezer diğer bölgelerde yeniden bir salgına yol açacak Kovid veya benzer virüs türevlerinin tekrar ortaya çıkmamak gibi bir garantisi bulunmamaktadır.
Buna göre söz konusu bölgede beslenme/tüketim biçiminin yoksulluk veya başka nedenlerle devam ediyor olması dikkate alınmaksızın “insana yakışır bir yaşam biçimi” dikkate alınarak kapatılmalıdır. İnsanlığı tehdit eden Wuhan ve benzeri farklı ülke ve bölgelerdeki tüketim biçimlerinin ve ortamlarının ortadan kaldırılması ve insana yakışır bir beslenme rejiminin “bir insan hakkı” olarak o bölgelerde yaşayanlara mutlaka sağlanması gereklidir. Bu durum BM’in kendini iklim değişikliği, uluslar arası rekabet ve çatışmaların getirdiği küresel tehditler kadar, masum gibi görünen yerelin de küresel tehdit oluşturabildiğini dikkate alarak yerele de odaklanmasını gerektirmektedir. Bu gerçekten hareketle BM, Wuhan (ve benzer tehdit alanlarında bulunan) pazarların kaldırılarak, bölge(ler)de yaşayanların yaşam biçimlerini insan haklarına uygun şekilde dönüştürmesi gereklidir. Bu amaçla sağlık hizmetleriyle birlikte eş-zamanlı olarak tarımla ilişkili (ve diğer) alternatif geçim alanları oluşturulması konusuna acilen yönelmek ve BM’in bunu en önemli gündem maddesi haline getirmesi gereklidir.
Bu kapsamda BM, Dünya Sağlık Örgütü ile Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün birlikte çalışarak çözüm üretmesi yönünde hızlı ve güçlü biri inisiyatif geliştirilmelidir. Aksi halde BM İnsan Sağlığı ve İnsan Beslenmesiyle sınandığı Covid-19 salgınından büyük yara alacak, saygınlığını kaybedecek ve küresel sorumluluklarını yerine getiremeyen bir büyük güç olarak sarsıntının ötesinde onarılmaz yaralar alacaktır. Bu sürecin insanlığın geleceği için hızla inşa edilmesi için yukarıda belirttiğimiz gibi dünya ölçeğinde en fazla insani (ve kalkınma) yardım yapan ülke olması yanında nitelikli beşeri kaynak ve kurumlarının bulunması nedeniyle, Türkiye’nin süreci olumlu etkileyecek rolünden, yetkinliğinden, insani yardım alanındaki dünya liderliğinden ve kalkınma alanındaki küresel birikiminden yararlanmak BM’in ve dolayısıyla insanlığın kazancı olacaktır.