Üçüncü Tarım Orman Şurası bilindiği üzere geçtiğimiz yıl yani 2019 yılında gerçekleştirildi ve şurada alınan kararlar 21 Kasım 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen törenle açıklandı. Şuranın ilk tanıtım toplantısının 17 Temmuz'da yapıldığı dikkate alındığında yaklaşık üç aylık çalışma sürecinde yapılan toplantılarda, Şura için oluşturulan 21 çalışma grubundaki katılımcı sayısı yaklaşık 2 bine ulaşmıştır. Bu kapsamda 50 binden fazla muhtarla temasa geçilmiş, 81 ilde İl Tarım ve Orman Müdürlükleri ilgili paydaşları bir araya getirerek konuyu tartışmış ve raporlar oluşturulmuştur. Alınan kararlar Şura Genel Sekreterliğine ve çalışma gruplarına iletilmiş ve böylece 7 bin kadar sektör paydaşının çeşitli oturumlarda bir araya gelmesi sağlanmıştır. Yine 3’ncü Tarım Orman Şûrasının önemli bir etkinliği olarak şura kapsamında herkesin fikirlerini ve düşüncelerini açıkça ifade edebileceği “Fikrini Bildir Platformu” oluşturulmasıdır. Oluşturulan bu dijital platform yoğun ilgi görmüş ve çalışma gruplarına ulaştırılmak üzere 23 binin üzerinde görüş ifade edilmiştir.
Görüldüğü gibi Tarım Orman Şurası tarımla doğrudan veya dolaylı ilgili her kesimi buluşturan bir “Ortak Akıl Platformu’na dönüşmüş ve Türkiye’nin gelecek 25 yılına ışık tutacak 5 yıllık hedef ve stratejileri içeren en az bin sayfalık çalışma raporlarından hareketle 60 adet kararın oluşturulmasıyla tamamlanmıştır.
Gıda güvenliği milli güvenlik meselesi
Şura sonuç bildirgesinin sunulduğu kapanış töreni 21 Kasım 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilmiştir. Törene akademisyenler, kamu ve özel sektör uzmanları, üretici örgütleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarından yoğun ilgi ve katılım olmuştur. Tüm sektörlerin ve akademik camianın büyük ilgiyle takip ettiği törende, önemli bir içeriğe sahip ve yakın gelecekte Türk Tarımında planlı ve etkili bir değişimi ortaya çıkarma potansiyelini ifade eden 60 maddelik sonuç bildirgesi açıklanmıştır. Şuranın finalinde Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli’nin 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı ve bu nüfusun beslenmesi için mevcut gıda üretiminin yüzde 50 artırılması gerektiğine yönelik vurguyla başladığı konuşmasında, tarım ve orman sektöründe dünden bugüne elde edilen gelişmeleri içeren sunumla tamamlanmıştır. Sonrasında ise tüm katılımcıların yüksek ilgi ve sevgiyle karşıladığı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 60 maddeden oluşan şura bildirgesinde yer alan önemli başlıklar ifade edilmiştir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında “Gıda güvenliği milli güvenlik meselesidir. Tarımsal üretimi ekonomik boyutunun üzerinde stratejik bir konu olarak görüyoruz. Türk tarımını küresel gıda şirketlerin güdümüne sokacak her türlü girişimin karşısındayız. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayisinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Türk tarımını geliştirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağım.”vurgusu sektörün geleceğini şekillendirmek bakımından son derece önemli olmuştur.
Bu şekilde şura kapanış töreninde tarım ve gıda üretim sektörünün ülkenin beka meselesi olduğuna net vurgu yapılmış olması ve tarımın stratejik öneminin bir devlet politikası olduğunun belirtilmesi bundan böyle alınacak kararların ve uygulanacak politikaların dikkatle belirlenmesini gerekli kılmaktadır.
Tören sonunda Şura'da başkanlığını yürüttüğümüz "Tarımsal Öğretim, Yayım, Ar-Ge ve İnovasyon" hakkında Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi sunmak fırsatını bulmaksa şahsım ve bilim alanımız bakımından önemliydi, Şura kararlarının ülkemiz ve üreticilerimiz için hayırlı olmasını gönülden temenni ediyorum.
Son söz olarak; Üçüncü Tarım Orman Şurası’nın Türk tarımı için stratejik bir yol haritası ortaya koyduğu açık olarak görünmektedir. Özellikle tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik önlemlerle birlikte “gıda güvenliğinin milli güvenlik meselesi” olduğunun güçlü şekilde vurgulanmış olması çok büyük önem taşımaktadır. Alınan kararların uygulayıcılar tarafından kararlılıkla yerine getirilmesi kadar, oluşan heyecan dalgasının tüm paydaşlar tarafından canlı tutulmasının da hedeflere ulaşmak için önemli olduğunu belirtmek gerekiyor.