Su ve gıda insanlığın devamı için hayati kaynak durumundadır. Bu nedenle her koşulda insanın içme ve kullanma suyuna ve gıda maddelerinin sürdürülebilir üretimi için sulama suyuna ihtiyaç bulunmaktadır. Dünya genelinde tatlı su kaynağı az olduğu kadar da tatlı suya ihtiyaç oldukça fazladır. Hızlı nüfus artışı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, endüstriyel gelişmeler gibi pek çok neden su ihtiyacını artırmıştır.
Yarı kurak iklim özellikleri görülen Türkiye’de yıllık ortalama yağış 643 mm iken, bölgelere göre yağış 2.500 mm/yıl ile 250 mm arasında değişmektedir. Yağışın üretim dönemleri dikkate alındığında düzensiz olması kadar, yağış miktarının düşüklüğü bitkisel üretimde sulamayı zorunlu hale getirmektedir.
Dünya genelinde tatlı su kaynağının en fazla tarımda kullanıldığı (%70) dikkate alındığında, sulama zamanının planlanması ve sulama randımanı yani bitki için yararlı suyun bitkiye ulaştırılması önemli hale gelmektedir. Özellikle basınçlı sulama yöntemlerinde sulama randımanının araştırma bulgularına göre yüksek olduğu belirlenmiştir.
Buna göre sulama suyunda tasarruf sağlayan, sulama randımanı en yüksek olan yöntem damla sulamadadır. Dolayısıyla bu yöntemde bitkinin sulanması amacıyla yola çıkan suyun %90-95’i bitkiye ulaşmaktadır. Bu oran yağmurlama yönteminde %70 ve yüzey sulamada ise %40 düzeyindedir(Türker, 2021).
Buna göre; sulama randımanını yükseltmek ve sulama suyu kullanımını azaltan sulama tekniklerinin hakim kılınmasıyla tarımda kullanılan suyun yarısı tasarruf edilebilir. Bu durum doğal olarak kıt ve yaşamsal bir girdi olarak suyun tüm alanlarda ve özellikle tarımsal üretimde sulama suyunun etkin kullanımı çok büyük önem taşımaktadır.