Turizmde küresel bir oyuncu olan Antalya, ülkemizin turizmdeki tartışmasız öncü ve lideri durumunda bulunuyor. Antalya kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, sahip olduğu profesyonellik ve birikimleriyle paydaşlar arası eşgüdümü başaran bir marka şehir. Bu çerçevede Antalya turizmde hızla yeni şartlara uyum sağlayacak yöntemler geliştiriyor ve dünya turizminde küresel bir aktör olarak haklı yerini koruyor. Bunun en yakın örneği halen yaşamakta olduğumuz koronavirüs salgını döneminde sektörün aldığı inisiyatif ve sonrasındaki gelişmeler. Geçen hafta Büyük Antalya Gazetesi’ne verdiğimiz özel mülakatımızda Antalya tarımı, turizmi ve Antalya’nın akademik kuruluşlarıyla ilgili görüşlerimiz büyük ilgi gördü. Öncelikle Antalya’dan mülakattaki görüşlerimizin farklı bir bakış açısı getirdiğini belirten dostlarımız oldu. Yine görüşlerin iddialı olduğu kadar ufuk açıcı içeriği nedeniyle Antalya’nın geleceğine dönük olarak önemli etkiler yapacağını belirtenler de oldu. Bu dönüşlerin değerli olduğunu belirtmem gerekiyor. Yine aynı kapsamda İstanbul’dan , İzmir, Ağrı ve Ankara’dan da çeşitli düşünceler ulaştı ve görüşlerimizin böylesine geniş yankı uyandırması bizim için mutluluk vericiydi. Böyle olunca konuyu üç bölümde ele almak ve siz kıymetli okuyucularımızla paylaşmanın uygun olacağını düşündüm.
Hakikaten Antalya, sahip olduğu doğal, kültürel, tarihsel tüm potansiyeliyle ülkemizin turizmdeki öncü ve lideri durumunda bulunuyor. 2019 yılında 2,4 milyon toplam nüfusu olan Antalya kendi yerleşik nüfusunun 5 katı kadar turisti misafir etmiş bulunuyor ve bunu çok profesyonelce gerçekleştiriyor. Özellikle çok önemli bir parametre olarak turist geceleme sayısı bakımından 80 milyonun üzerindeki geceleme sayısıyla Antalya ilk sırada yer alıyor ve bu nüfus büyüklüğü 220 bin yerleşik nüfusa karşılık geliyor. Dolayısıyla Antalya’nın nüfusu her ne kadar 2,4 milyon olsa da belirtilen veriler dikkate alındığında esasen 2,6 milyondan fazla bir nüfusa Antalya ev sahipliği yapıyor. Görüldüğü gibi diğer göstergeler bir yana bu veriler bile Antalya’nın turizmde tartışmasız bir marka olduğunu ve küresel ölçekte önemli aktör olduğunu gösteriyor.
Tabii Antalya’mızın turizmde yakaladığı haklı ününü, özellikle tarımda, gıdada yakalama potansiyeli olduğunu da önemle belirtmek gerekiyor. Ancak burada turizm sektörünün sağladığı tanınırlık ve “olumlu Antalya imajı”nın diğer sektörler için de kullanılması üzerinde durmak ciddi bir fırsat alanı olarak karşımızda duruyor. Bu durum sektörler arası etkileşimin sinerji oluşturacak yönlerini öne çıkaracak çalışmalar yapmak ve strateji geliştirmek durumunda olduğumuzu gösteriyor. Yine belirtmek gerekir ki Antalya turizm ve tarım alanında ki liderliğini sürdürülebilir kılmak, üstünlüğünü sürdürmek için yeni stratejiler geliştirerek rekabetteki üstünlüğünü sürekli yenileyerek korumak durumundadır.