Yalnızca ülkelerin değil sektörlerin de tarihi derinliğine büyük önem veriyorum. Çünkü birikim geçmiş yaşantıların toplamından oluşuyor. Yaşantının ifadesi olan kültür ise; bir yönüyle dünü temsil ederken, bir yönüyle bugünü ve diğer bir yönüyle de geleceği temsil ediyor.
Konuyla ilgili olarak tarım sektörü için çok şeyler söyleyebiliriz, çünkü tarım insanlık tarihinin ve tarihi derinliğimizin en önemli bölümünü oluşturuyor. Tarihsel birikim insana, topluma, ülkeye özgüven yüklüyor ve daha sağlıklı kararlar almak ve belirsizliği ortadan kaldırmak yönünde avantajlar sağlıyor.
Bu yazımızda turizm konusuna bir kez daha yer vermek istedim. Geçtiğimiz yıllarda yurt-içinde ve özellikle yurt dışında katıldığımız bazı kongrelerde de yakinen takip etme fırsatı bulduğumuz “tarımla ilişkili bir turizm çeşidi olan “Sosyal Tarım Turizmi” üzerinde durmak istiyorum. Yazının hemen başında bu alanda yapılan çalışmaların yükselen bir trende sahip olduğunu, Türkiye ve özellikle Antalya için önemli bir potansiyeli ifade ettiğini belirtelim.
Tarihi derinliğe sahip bir hizmet sektörü olan turizm, değer üreten önemli bir sektör olarak hemen her ülkenin üzerine titrediği bir iktisadi faaliyet durumundadır. Tabii bu sektöre verilen önemin sosyo-ekonomik ve kültürel bakımdan çok önemli gerekçeleri bulunuyor. Özellikle alternatif turizm alanlarındaki faaliyetler büyük önem arz ediyor.
Kır sosyal tarımla daha anlamlı!
Her ne kadar tarihsel geçmişi oldukça eski olsa da son birkaç on yıldan beri sosyal çiftçilik veya başka bir ifadeyle sosyal tarım önemli gelişmelerin yaşandığı ve çalışmaların yapıldığı bir alan olmaya başlamış bulunuyor. Esasen sosyal tarımla kırsalın anlamı, değeri ve önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Çünkü sosyal tarım; toplumda dezavantajlı durumunda bulunan insanların topluma entegrasyonunu, iş yapma kabiliyetlerini geliştirmeyi, fizyolojik ve mental sağlıklarını korumayı ve iyileştirmeyi tarımsal faaliyetlerle ilişkili olarak gerçekleştirmeyi hedefliyor ve bununla ilişkili olarak çiftçi ailesinin yaşam kalitesini ve refahını artırmaya yönelik bir sistematiği ifade ediyor. Bu çerçevede sosyal tarım çiftçi ve ailesini sosyal destek sisteminin bir parçası olarak öne çıkarıyor ve sosyo-kültürel ve ekonomik bakımdan tarımsal faaliyetlerle insan sağlığı konularını etkileşimli bir zeminde buluşturuyor.
Burada belirtmek gerekir ki, özellikle tarımsal üretim faaliyetinde iş ve aile yaşantısının birlikte yürütülmesi, sosyal tarım potansiyelinin kullanımı bakımından da büyük önem taşıyor. Aslında geleneksel yardımlaşma alışkanlıklarının güçlü olduğu çiftçi ve ailesi için sosyal tarım aile bireylerinin tarımsal üretime ayırdıkları zaman yanında tarım dışı alanda da gelir getirici bir faaliyette bulunma imkanına kavuşmak anlamına da gelmektedir. Dolayısıyla sosyal tarım aile gelirinin ve kırsal alanda refahın artışı anlamına gelmektedir.
Sosyal ve Kırsal Tarım Turizmi
Sosyal tarımın, tarımsal üretimle birlikte kırsal turizm yapan işletmelerdeki işleyişle benzerlik göstermekte olduğu açıktır ve sosyal tarım kırsal turizmin bir farklı biçimi olarak önemli bir potansiyele karşılık gelmektedir. Bu açıklamalar ışığında; özellikle sosyal tarım uygulamalarının ülkesel düzeyde sosyal politikalara desteklenmesinin önemli olacağını belirtmek gerekir.