Virüs tehdidi küresel ölçekte Dünya Sağlık Örgütü’nün ve bilim ve teknolojide en gelişmiş ülkelerin imajını sarstı ve bir bakıma yerle bir etti. Türkiye’nin ise özgüveninin artmasına yol açarak ve Türkiye’ye olan sevgiyi artırdı.
Konuyla ilgili olarak söz konusu tehdidin ortaya çıktığı günlerden itibaren bilim alanımızla ilgili ve genel konuları kapsayan çeşitli yazılar yazarak görüşlerimi paylaştım. İlgili bir yazımızdaki bir saptamayı hatırlıyorum: “Küresel düzeyde ise durum Türkiye’den farklıydı ve gelişmiş ülkeler kategorisindeki ülkeler de dahil olmak üzere küresel salgın mücadelesinde yazık ki pek çok ülke söz konusu sınavda başarısız oldular. Öyle ki, bu ülkelerde özellikle sağlık sektöründeki yetersizliğinin etkisiyle insan onuruna yakışmayan görüntüler ortaya çıktı ve solunum cihazlarına bağlanamayan insanlar koridorlarda, bahçelerde, yaşlı bakımevlerinde hayatlarını kaybettiler. Bu durumun şüphesiz söze konu ülkelerin bir bakıma kriz yönetimindeki başarısızlıklarını da ortaya koyduğu söylenebilir (https://www.ilerigazetem.com/yazarlar/orhan-ozcatalbas/kovid-19-bmde-degisimin-habercisi-mi/4060/)”.
Yine Ağustos 2020 tarihinde kaleme aldığımız bir yazımızda, yani yukarıdaki izlenimlere yaşayarak sahip olmadan önce “Dr. Fahrettin Koca Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olmalı!” başlıklı bir yazı kaleme almıştım ve “… bugün Dünya Sağlık Örgütü her ne kadar Kovid-19 sürecinde sarsıntı geçiriyor olsa da, halen küresel sağlık otoritesini temsil eden en önemli kurumsal yapıdır ve bu niteliğini koruyacaktır. Tabii örgüt, yeni dönemin şartlarını dikkate alarak daha işlevsel ve insanlığın geleceği için yeni yönetişim, iş ve eylem modelleri geliştirmek durumundadır. Burada Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yeni normale, yani bu yeni döneme yıpranan prestijini onararak güçlü bir giriş yapmalıdır. Bu amaçla tüm ülkelere güçlü liderlik yapabilecek bir yönetim arayışı üzerinde durmak ve yeni bir anlayışla hizmet vermek yönünde çalışması gerekmektedir. Bu kapsamda yukarıda belirttiğimiz gibi Kovid-19 sürecinde doğru politika ve uygulamalarla Türkiye’nin başarısında önemli rol sahibi olan ve kamuoyu yönetiminde mütevaziliğiyle öne çıkan ama aynı zamanda güçlü liderliğine tanık olduğumuz Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olarak göreve davet edilmesi söz konusu kuruluşa büyük değer katacak ve yeni bir anlayışın hakim olmasına yol açacaktır. (https://www.habercim19.com/dr-fahrettin-koca-dsonun-baskani-olmali-makale,487.html ) şeklinde yorum getirmiştim.
Bugün, yani ilk yazdığımızdan altı ay sonra yaşayarak gördüm ki Türk sağlık sektörü iktisadi olarak dünyanın en gelişmiş ülkelerinin önündedir. Şüphesiz başarı insanı ve sevgiyi ilk sıraya oturtan kadim kültürümüzün söz konusu kriz dönemine hakim olmasını sağlamakla ilgilidir. Bu kararlılığı ve profesyonel yönetimi gerçekleştiren her sağlık neferine ve yöneticisine içten teşekkürü borç biliyorum.