Önceki gün Sabah 04.17'de yaşanan depremin şiddeti yürekleri dağladı.
Kahramanmaraş, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay'da binalar yıkıldı insanlar enkaz altında kaldı.
Özellikle Malatya’da artçı sarsıntılar devam etti halk büyük panik yaşadı.
‘Allah beterinden korusun, ne yazık ki dün de dediğimiz gibi Yaradanım insana ölümün bile hayırlısını nasip etsin’ demekten başka bir şey gelmiyor elden.
Deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet, yaralarımıza acil şifalar diliyoruz.
Ancak ben bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Malatya’da dün gün boyu devam eden artçı sarsıntıları canlı canlı sosyal medyadan yayınlayanlar bundan ne tür bir haz alırlar anlaya bilmiş değilim.
Efendim, Uşak’ta 4 Şubat Cumartesi günü 100 TL olan çift kişilik battaniye fiyatı pazartesi sabahı 250 TL’ye yükselmiş.
Peki neden?
Pazar sabaha karşı Türkiye’nin 10 şehri 7.7 şiddetinde depreme yakalandı. Yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Binlerce yaralımız var da ondan.
Fırsatçılık mı?
Evet, hem de daniskası. Üstelik depreme rağmen.
Bugün 10 Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki illerimizde yaşayanların başına gelenleri, yarın senin yaşamayacağın ne malum?
Ve bir başka noktaya daha dikkatleri çekmek istiyorum.
Mevsim kış, hava soğuk. Bu havada çadırda insan kalamaz. Güneydoğu’da 10 ilimizi ve ilçelerini ciddi şekilde yürekleri burkan depremden etkilenen vatandaşlarımıza kucak açmak zorundayız.
Antalya’daki boş oteller acilen evi yıkılan depremzedelere açılmalıdır.
Sadece yıldızı yüksek ya da düşük otel sahiplerine değildir bu çağrımız.
Otel, pansiyon ve hatta misafirhaneleri derhal depremzedelerimizin emirlerine tahsis etmek zorundadır herkes.
Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a bu konuda büyük görev düşmektedir. Öncelikle Sayın Ersoy kendi otellerinden başlayıp diğer turizmcilerimize çağrı yapmasının insani görevimiz olduğu unutulmamalıdır.
Kış sezonu nedeniyle tadilatta olan otel, pansiyon ya da turistik tesisler tadilatını bırakıp depremzedelerimiz kucaklanmalıdır. Bunun öncelikle bizlerin insani ardından yurttaşlık görevimiz olduğu unutulmamalıdır.
Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul gibi Türk Turizminin lokomotif şehirleri ve ilçelerinin turistik tesis sahiplerinedir çağrımız.
Sadece batı illerimize değildir tabi ki.
Karadeniz il ve ilçelerimizin de ellerini taşın altına koyma zamanıdır.
Bu soğukta depremi yaşayan insanlarımıza sıcak bir yuva, sıcak bir aş en azından onların yaralarını bir nebze de olsa sarmaya çalışmak insani görevimizin başında gelmektedir.
Nitekim dün ben bu yazıyı yazarken AKTOB’dan bir basın bildirisi geldi ve. ‘’
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) depremden etkilenen 15 bin vatandaşa üye işletmelerde oda tahsisi yapılacağını açıkladı.
Dünya malının dünyada kaldığı unutulmamalıdır.