Ben Antalya’da yaşıyorum.
Dolayısıyla bu kentin nimetlerinden faydalanıyor,
Atatürk’ün dediği gibi, “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözünü sindire sindire ikametgahım olan Antalya’nın hakkını da sonuna kadar savunuyorum.
Bunu yaparken siyaset yalakalığı.,
Kalemimi koz olarak kullanma zihniyetiyle asla yapmıyorum.
Doğruya, “Doğru” demekten kesinlikle çekinmeyip, milletin gözünün içine baka baka kendisini dev aynasında görüp asli işini unutanlara da söylememiz gerekenleri bir şamar gibi çarparak yapmaktan da asla geri durmadım durmayacağım da.
Doğru bir tanedir.
Senin doğrun, benim doğrum diye de bir şey olamaz.
31 Mart yerel seçimlerinde beklentileri büyük olan siyasi partiler arasında ciddi şekilde darbe alan illerden birisi de Antalya.
Ve 5 aydır çıtı dahi çıkmayan Ak Parti il başkanı Ali Çetin ne demiş?
“6 aylık sürede bekledik ve birilerinin projeleri hayata geçirmesi için zaman verdik. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, vatandaşın sıkıntılarından bihaber, proje üretmez, icraat yapmaz hale gelmiş durumda” diye demeç vermiş.
Peki yalan mı?
Bırakın yeni bir proje üretmeyi Antalya’nın Altın Portakal Film Festivali buharlaştı arkadaş film festivali.
Yıllardır büyük coşkularla gerçekleşip, milletin bir sonrakini iple çektiği Film Festivali şimdi yok.
Ama ne var?
Avokado ne bileyim Mango hasat festivali.
Bu mudur?
Sen günü kurtarmaya çalışacak son seçildikten 5’nci ayını geride bırakıp 6’ncı ayından gün alacaksın.
Rakip partililer de seni elleri koynunda izleyecekler öyle mi?
Hiç kimse senin belediyedeki işçin değil.
Hele hele maaşlarını verdiğin pehlivanların hiç değil.
Şimdi ben de bunları yazdığım için dün Ümit Uysal karşıtıydım bugün de Muhittin Böcek mi?
Sen işini yapmazsan ben sana hep karşıyım arkadaş.
İster A istersen Z partili ol.
Benim için zerre fark taşımayacaksın.
Çetin’in siyasi söylemlerine asla girmeyeceğim.
Ama, “Ben tek başıma yaşıyorum. Hem de gecekondu şeklindeki evimde. 1 aylık su parası 699 TL geldi. Sanki ben hamam çalıştırıyorum” isyanında bulunan Cem Şahan gibilerinin sesine kulak veren Ali Çetin’in su ücretlerine yaptığı işaret ben dahil herkesi ilgilendiriyor.
Dolayısıyla Çetin’in, “Menderes Türel zamanında Antalya'da su en ucuzdu. Şu an en pahalı su Antalya'da olmaya başladı. İkinci geldiği dönemde yaptığı ilk işlerden birisi suya yüzde 446 zam yaptı. Su faturalarında yaptıkları görseller ile kendileri bile suyu ucuz kullandıramadıklarını belgelediler" deyip,
“Şehirde su kesintileri aldı başına gidiyor. 10- 15 gün akmayan su ile karşı karşıya kaldık. Büyükşehir Belediyesi su kesintilerine bir çözüm bulamadı. Vatandaşlar sıkıntılarını sosyal medyada paylaşır oldu. Bu ayıp bile Büyükşehir Belediye Başkanı'na yeter” sözlerine haydi gelin de katılmayın.
Katılınca da “Kalemşör” olacağız öyle mi?
“Sizin gözünüzde ne olup ne olmayacağımız umurumda bile değil” desem sözlerimden bir anlam çıkarta bilme şansınız var mı?
Olacağını sanmıyorum da.
Kara sinek insanların kendi ayıbıdır. Yani o sineklerin çoğalmasının baş sorumlusu bulundukları yerde hijyen kurallarını uygulamak yerine anlık yaşantılar seçilip koku ne bileyim yiyecek-içecek atıkları gelişi güzel yollarla uygulanıyorsa kara sinek kaçınılmazdır. Ve insanların kendi üretimleri olarak ortaya çıkar.
Ama sivrisinek yerel yönetimlerinin ayıbıdır.
Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin.
Ve yaz bitti kışa doğru adım attık. Hala Antalya’da sivrisinek konuşuluyor vatandaş bundan dert yanıyorsa Ali Çetin neden sizi tiye alırcasına bunları söylemesin?
Öncelikle sadece dostlar alışverişte görsün zihniyetiyle iş üretmeyip tribünlere oynamak huy haline geldiyse eleştirileri de bekleyeceksin.
Soda isteyen varsa üşenmem getiririm.
Vedat Gürhan