Hep derler de inanmazdım. Daha doğrusu karakterimize ters geldiği içindi o inanmamak. Ama gerçekten öyleymiş.
Neden mi bahsediyorum?
“Siyasette her şey mübahtır” olayından.
Hiç ama asla olmayan bir şeyin var gibi gösterilip, kamuoyuna da o şekilde kabul ettirilme uğraşının adı siyaset olsa gerek.
Yani bir diğer anlamda Algı operasyonun adı.
En önemlisi de rakibini manipüle etme yoluna gitme gerçekleri, ne yazık ki o siyaset, daha doğrusu menfaatleri uğruna her yol Ankara’dan geçer gerçeği bu.
Benim mantığıma ters.
Ters de, “Mantığın bittiği yerde siyaset başlar” diye de boşuna dememişler.
Bilindiği üzere yaklaşan yerel seçimler ile ilgili sosyal medya hayli yoğun kullanılıyor. Sen buna “Algı kol geziyor” mu dersin, adına “Manipüle” mi koyarsın orası da kendinin bileceği iş.
Ben önce Antalya’nın CHP gerçeğinden başlayıp sonra bir başka konuya geleceğim.
Bilindiği üzere Muhittin Böcek tekrar aday olacak ya da olmayacak konusu bir an olsun gündemden düşüyor mu?.
Büyükşehir’e Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal en güçlü adaydı vs vs vs.
Günlerdir konuşuldu hala da adaylar belli olmadığı, daha doğrusu Genel Merkezden kesin olarak açıklanmadığından dolayı da varsayımlar, öngörüler koca şehirde resmen kol gezdi gezmeye de devam ediyor.
Açıklandığı güne kadar da devam edecek.
Bu değişimli ve yeni senaryolu gelişmeler üzerine bazen ben de sordum. “Diyelim ki Genel Merkez Muhittin Böcek’i Büyükşehir’e tekrar aday olarak koydu. Bu durumda Genel Merkez Ümit Uysal’ı Muratpaşa’ya çekip “Sen Muratpaşa’da adayımızsın” der, 10 aday adayını yok mu sayar?
Yoksa Uysal’ın siyaset hayatı mı noktalanır?.”
Kim benim sorduğum bu soruyu düşünmediğini söyleye bilir?
Böcek ve Uysal dahil.
Ha, açıklanıncaya kadar herkes kafası neye uyuyorsa onu düşünüp başkalarına da sanki genel merkezin kararıymış gibi anlatacak mı anlatmayacak mı?
Algı operasyonları ne bileyim rakibini manipüle etme gırla arkadaş.
Hazır bu konuya girmişken Cuma günü biri watsapptan yazıyor. “Abi son gelişmelerle Davut Çetin aday adaylığından çekilmiş diyorlar. Sence doğru mu?.”
Sanki ben Antalya’nın siyaset uzmanı gazetecisiyim ya!.
“Parayı bulan gazeteciye sor o daha iyi bilir” diyecektim vaz geçtim.
Davut Çetin’in kampanya paylaşımlarında kullandığı resimlerinden birisini bulup, sosyal medyadan yazdım; “Davut Çetin çekildi mi” diye.
10 dakika sonra beni aramış. Kalabalık bir ortamda olduğum için telefonun sesini duymamışım. Görünce mesaj attım: “Efendim Davut başkan. Bir ortamdayım duymamışım” diye.
Anında tekrar telefonum çalmaz mı? Hızlı adımlarla sessiz bir yere gittim. Ve telefonu açtım. Karşımda öfkeli bir ses.
“Alo. Vedat sen ne yapmaya çalışıyorsun. Ben sana bir telefon kadar yakın değil miyim. Çekilip çekilmediğimi soramaz mıydın?.”
“Sosyal Medya o işler için daha sık kullanılıyor” dedim. “Amacın manipüle mi” demez mi?
“Sana ne kardeşim. Ben senin emir kulun muyum? Benim her yerde gazetecilik yapmam gerektiğini mi söylemeye çalışıyorsun” mu deseydim kendisine?
Hatta, “Ben senin rakibin miyim ki seni manipüle edeyim” diye de eklese miydim?
“Sosyal Medya benim şahsi kullanım alanım değil mi. Sana ne istediğim gibi kullanırım mı” cevabını mı verseydim ki?
Kapatırken, “Anladın ne demek istediğimi. Artık yazarsın, çekilmemiş imajı bıraktı” dersin demez mi. Allahtan ki daha belediye başkan adayı olmadı ve seçilmedi de kendisi. Karşısındaki sanki onun emir kulu yahu. Bu ne ego arkadaş?
Bir de demez mi “Sen AK Parti adaylarıyla ilgilen” diye.
Yetmedi gazetecilik de öğretiyor. Hatta biraz da üzeri kapalı tehditvari.
40 yılımızı verdik 40 gazeteciliğe. Bu ne hiddet arkadaş?
Ak Parti aday adayları belli de, “Pazar günü İstanbul Haliç Kongre Merkezinde Antalya Büyükşehir adayı açıklanacak” diye bas bas bağırıp Antalya kamuoyuna “Algı” yapıp, rakibine manipüle etme yolunu tercih eden ve ettirenler toplantı dündü siz bugün nerelerdesiniz?