Yılbaşı. Memur ve Emekli maaşları. Trafik ile harç bedellerinin artışı. Hepsi yavaş yavaş şekillenmeye yüz tutarken gün geçmiyor ki zam haberleri hız kessin.
Bir gün önce aldığını, bir gün sonra aynı fiyata yine alabileceğin artık tamamiyle şüpheli.
Herkes, “Haydi gelin bir gün alışveriş yapmayarak zamlara tepki koyalım da anlasınlar” birbirine nakarat ediyor ama nafile.
Market kasaları kuyruk yapmış insanlardan geçilmiyor.
Sokaklar desen kim nereye gider de bi koşuşturmacalar olur anlam verebilmek hakikaten mümkünü yok.
Pazarlar desen eski günlerini mumla aratıyor.
Aratıyor da, Domates birinde 20 Lira, yan taraftaki 30’a satıyor. 40-50 çeken dahi var.
İşine gelen istediği yerden alsın.
Hiç dikkat ettiniz mi merak ediyorum.
Özellikle 3 harfli marketlerin kasasına geldiğinizde kasiyer genelde olmaz. Ses çıkartmadan gelmesini beklersen baya beklersin. Ama, “Kasiyer yok mu” dediğin an anında, “Geliyorum” seslenişini duyarsın. Merak et uzat kafanı napıyor o kasiyer diye emin ol mamullerin etiketlerini değiştirmekle ya da mamul istiflemesiyle uğraşıyor.
Emin olun ne kontrol var ne de denetim.
Olan da vatandaşa oluyor da mantık bana göre “Altta kalanın canı çıksın.”
Aralarında bendenizin de olduğu işçi emeklilerine %38 zam hayırlı uğurlu olsun.
Güle güle harcasınlar.
Biz yerelde dahil, hemen hemen herkes yerel seçimle yatıp, yerel seçimle kalkıyor gibiydi de, Yeni yıla girilmesiyle fiyatların tavan yapması bana göre seçimleri az da olsa umursamamaya başlamış millet.
Umursayanlara bakacak olursak eğer.,
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Kazanmak hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz" sözleri çok anlamlı.
Ve hayli de iddialı.
Madem ki hedef hakikaten bu o zaman mantık, “Her şehirde, doğru aday.”
Peki ya o aday konusunda yanılma olursa?
O zaman belirlenen hedef de şaşmış olacak mı olmayacak mı?
Telafisi baya baya zor olur da.
Doğru adayın etrafına, yani ilçelere de aynı şekilde seçilebilecek tam isabet isimlerin yerleştirilmesi.
Sırf aday adayı oldu diye, “Deneyelim” mantığıyla tercih etmek mi yoksa “Ben bu şehirde seçimi şu adayla kazanırım” mantığı mı?
Ha oturduğum yerde 22 senede bilmem kaç seçim kazanmış ülkenin koskoca Cumhurbaşkanına da seçim yolu göstermeye kalkmak haddim asla olamaz.
Bana düşen ya da düşecek olan naçizane sadece tavsiye olabilir.
Yalan yanlış bilgi kirlilikleri. Balon misali sosyal medyayı kendi lehlerine çevirme uğraşlarından tutun da, Anket adı altında algı operasyonlarıyla kendilerini vaz geçilmez olarak göstermeye çalışanlar yok mu?
Say say bitmez.
Bir aday adayı dostum anlattı da, yine sosyal medya anketçilerinden birisi kendisine, “Günlük 1500 TL ver seni her gün anketlerin tepesinde gezdirelim demiş de, “Gezme düşkünü olsam basar parayı havai adalarına giderim” cevabı vererek o çirkin teklifi nazikçe geri çevirmiş.
Benim ülke insanım anket çalışmalarının da sonunda cılkını çıkarttı.